Dimethoat'ın rat akciğer dokusu üzerine toksik etkisi ve ferulik asit'in koruyucu rolü


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: BÜRGE ŞİRİN

Danışman: YUSUF KALENDER

Özet:

Organofosfatlı bir pestisit olan dimethoat (O,O-dimetil-S-N-metilkarbamoilmetil fosforoditioat) böceklerin ve akarların kontrolünde kullanılmaktadır. Tarım alanlarında dimethoat, özellikle elma, armut ve diğer meyveler, tütün ve yaprak biti kontrolünde sıklıkla tercih edilmektedir. Fenolik bileşikler ise bitkilerde fazla miktarda bulunan sekonder metabolitlerdir. Bu çalışmada kullanılan ferulik asit bir polifenol bileşiğidir. Bu çalışmada 28 gün boyunca (subakut) dimethoat, 3 mg/kg v.a. (vücut ağırlığı) (1/100LD50, düşük doz) ve 30 mg/kg v.a. (1/10LD50, yüksek doz) dozu şeklinde iki ayrı dozda ve ferulik asit 30 mg/kg v.a. dozlarında ratlara gavaj yoluyla verilmiştir. Ferulik asit, düşük ve yüksek dozda dimethoat ile birlikte ratlara verilmiştir. Bu çalışmada oksidatif stres parametreleri olan süperoksit dismutaz (SOD), katalaz (CAT), glutatyon peroksidaz (GPx), glutatyon-S-transferaz (GST) enzim aktiviteleri ile lipid peroksidasyonun belirteci olan malondialdehit (MDA) seviyesi araştırılmıştır. Deneylerin sonunda kontrol grubu ratlarla, düşük ve yüksek doz dimethoat uygulanan gruplar karşılaştırıldığında SOD, CAT, GPx, GST enzim aktiviteleri ve MDA seviyelerinde istatistiksel olarak anlamlı bir artışın olduğu gözlenmiştir. Düşük ve yüksek doz dimethoat uygulanan gruplarla, ferulik asit+dimethoat uygulanan gruplar karşılaştırıldığında MDA seviyesinde ve SOD, CAT, GPx, GST enzim aktivitelerinde istatiksel olarak anlamlı bir azalma meydana gelmiştir. Histopatolojik çalışmalarda düşük ve yüksek doz dimethoat uygualanan ratların akciğer dokusunda hücre infiltrasyonu, interalveolar septumda kalınlaşma, hemoraji, kongesyon ve alveolar keselerde daralma gibi patolojik bulgular gözlenmiştir. Ferulik asit+dimethoat uygulanan ratlarda patolojik bulguların azaldığı tespit edilmiştir.