Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2014
Öğrenci: FİLİZ SEZEN BİRCAN
Danışman: KANUNİ BARBAROS BALABANLI
Özet:Metabolik sendrom; hipertansiyon, dislipidemi ve insülin direnci ile karakterize bir hastalık olup, kardiyovasküler bozukluklar ve tip 2 diyabet açısından önemli bir risk faktörü oluşturmaktadır. Klinik ve deney hayvanlarında yapılan çalışmalar sonucunda, metabolik sendrom görülme sıklığı ile artmış früktoz tüketimi arasında yakın bir ilişki bulunduğu belirlenmiştir. Resveratrol (3,4,5- trihidroksistilben) ise başta üzüm olmak üzere çeşitli bitkiler tarafından çevresel strese ve fungal enfeksiyonlara karşı sentezlenen, antioksidan ve antiinflamatuvar özelliklere sahip doğal bir bileşiktir. Bu çalışmada, yüksek fruktoz diyetinin yol açtığı metabolik değişiklikler ile kalp ve karaciğer dokularındaki nitrik oksit metabolizması ve oksidatif/nitrozatif stres üzerinde resveratrolün muhtemel koruyucu etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Bu doğrultuda, 32 adet erkek Sprague-Dawley sıçan kontrol, fruktoz, resveratrol ve fruktoz+resveratrol olmak üzere 4 gruba ayrılmıştır (n=8). Trans-resveratrol günlük 10 mg/kg dozda ve oral gavaj yoluyla, fruktoz ise %20 oranında içme suyu içinde uygulanmıştır. 8. haftanın sonunda hayvanlar anestezi altında feda edilerek kan numunelerinde metabolik sendrom kriterleri, dokularda ise nitrik oksitin stabil son ürünleri olan NOx, endotelyal ve indüklenebilir nitrik oksit sentaz (eNOS ve iNOS) protein düzeyleri; oksidatif/nitrozatif stres göstergesi olan 3-nitrotirozin, malondialdehit seviyeleri ile ksantin oksidaz ve NADPH oksidaz aktiviteleri analiz edilmiştir. Fruktoz uygulaması kontrol grubu ile karşılaştırıldığında sistolik kan basıncında, serum insülin ve trigliserit düzeylerinde istatistiksel açıdan önemli artışa yol açmış, metabolik sendrom modeli başarı ile gerçekleştirilmiştir. Fruktoz diyeti, karaciğer dokusunda belirgin bir oksidatif/nitrozatif strese sebep olmamıştır. Kalp dokusunda 3- nitrotirozin düzeylerini anlamlı şekilde artırmış, eNOS protein düzeylerini ise belirgin şekilde azaltmıştır. Resveratrol tedavisinin, bazı parametreler üzerinde prooksidan etki göstermek ve aterojenik lipit profili üzerinde olumlu bir etki sağlamamakla birlikte, yüksek fruktozun yol açtığı sistolik kan basıncındaki artışı önlediği, 3-nitrotirozin ve kalp dokusu eNOS seviyeleri üzerinde koruyucu etkilerinin bulunduğu gözlenmiştir.