Güvenli kent planlama ilkeleri, kentsel suçları önleme kapsam ve yöntemleri: Ankara Kenti örneği


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2011

Öğrenci: ERMAN AKSOY

Danışman: NEVİN GÜLTEKİN

Özet:

Kentte güvenlik endişelerini oluşturan farklı etmenler söz konusudur. Küreselleşme sürecindeki evrensel ölçekten kentsel ölçeğe kadar radikal değişimlerin, güvenliğe karşı tehditleri arttırdığı bilinmektedir. Bu süreçte insan hareketliliğinin kolaylaşmasıyla, kentler ve/veya kent bölgeleri, nüfusun hızla artması ve değişmesiyle sosyal kontrolün azaldığı mekânlara dönüşmektedir. Bu olgu, topluma ve kente karşı işlenen suçları tetiklemektedir. Diğer bir deyişle, 21. yüzyıla girerken kentlerin en önemli sorunu, geçmişinde de olduğu gibi güvenliğin sağlanmasıdır. Ancak günümüze değin, güvenli kent, sadece kavramsal olarak sağlıklı kent teorileri içerisinde açıklanmış ve kent planlamada ilke ve esasları tanımlanmamıştır. Bu nedenle bu tez çalışmasında; güvenli kent oluşumunda suçların önlenmesi, öncelikli araç olarak ele alınarak kent planlama kapsamında tanımlanmaktadır. Bu ele alışta, suç ve şiddetin oluşumunda, kentsel ölçekte koruma-yaşatmada başarısızlık nedeniyle negatif (olumsuz) yönde ayrışan ya da terk edilerek dışlanan kentsel sit alanları, kent merkezi niteliğine bağlı olarak öncelikli alan kabul edilmiştir. Bu yönlenme ile suçun hareketliliği ve yer'e göre değişkenliği dikkate alınarak, çalışma alanı (Ankara-Ulus Geleneksel Kent Merkezi) üzerinde, öncelikle suç coğrafyası ile kentsel arazi kullanımı diğer bir deyişle fiziksel mekan niteliğinin ilişkisi kurulmuştur. Böylece, suç coğrafyası yardımıyla kentsel suçları önlemenin kapsam, yöntem ve teknikleri belirlenerek güvenli kent planlama ilkeleri hem literatüre katkı hem de uygulamada güvenliğin sağlanmasında yol gösterici olabileceği düşünülmektedir.