İçme Sularında Arsenik Kirliliği Olan Bölgelerde Yaşayan Bireylerin Saç Örneklerindeki Arsenik Düzeylerinin Ve Yanak Epitel Hücrelerinde Olası Genotoksik Hasarın Belirlenmesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2014

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Beril ALTUN

Danışman: SEMA BURGAZ

Özet:

İçme suyu arsenik (As) kontaminasyonu, dünya genelinde milyonlarca insanı etkilemekte ve kanser, kardiyovasküler, solunum hastalıkları sıklığında ve bu hastalıklara bağlı ölüm oranında artışa neden olmaktadır. Son yıllarda yapılan jeolojik çalışmalar, Nevşehir Bölgesi'nde içme suyu As konsantrasyonunun 11-500 µg/l aralığında olduğunu göstermiştir. Ancak bu bölgede yaşayan bireylerin, As maruziyeti ile ilgili herhangi bir veri bulunmamaktadır. Bu çalışmada, Nevşehir Bölgesi'nde yaşayan ve içme suyu ile kronik olarak As'e maruz kalan bireylerin saç örneklerindeki As düzeylerinin ve yanak epitel hücrelerindeki mikroçekirdek (MÇ) sıklığı ve diğer çekirdek anomalilerinin (nükleer tomurcuk, binükleer, kondanse kromatin, karyohektik, piknotik ve karyolitik) sıklığının belirlenmesi amaçlanmıştır. İçme suyu As konsantrasyonu 50 µg/l'den fazla olan bölgede yaşayan 99 birey deney grubu olarak ve 10 µg/l'den az olan bölgede yaşayan 95 birey ise kontrol grubu olarak çalışmaya dahil edilmiştir. Bu çalışmada, içme suyu zaman ağırlıklı As (TWA-As) değerleri, diğer bir maruziyet göstergesi olarak kullanılmıştır. Deney grubundaki bireylerin içme suyu ortalama TWA-As değeri 112 µg/l iken, kontrol grubundaki bireylerin ise 0,81 µg/l dır. Deney grubundaki bireylerin saç As konsantrasyonu [ortanca (min-maks)] [1,17 µg/g (0,35-6,48 µg/g)], kontrol grubundaki bireylerinkinden [0,14 µg/g (0,01-0,98 µg/g)] anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Çalışma grubundaki bireylerin saç As konsantrasyonları ile içme suyu TWA-As değerleri arasında pozitif korelasyon tespit edilmiştir. Deney grubundaki bireylerin %61 inin saç As konsantrasyonu, toksik karar seviyesi (cut off) olan 1 µg/g ın üzerindedir. Deney grubundaki bireylerin yanak epitel hücrelerindeki MÇ sıklığı [ortanca (min-maks)] [1 (0-8)], kontrol grubununki ile [1 (0-5)+ benzer bulunmuştur. Öte yandan, diğer çekirdek anomalilerinden sadece nükleer tomurcuk (NT) ve piknotik hücre (PK) sıklığı, deney grubunda anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Sonuç olarak, deney grubundaki bireylerin saç As düzeyi, bu bireylerin As'e kronik olarak maruz kaldığını göstermektedir. Bundan da öte, saç As konsantrasyonları göz önüne alındığında, bu bireylerin %61 i, As'in indüklediği toksik etkiler (dermal lezyonlar gibi) açısından risk altındadır. Bu çalışmadaki içme suyu As düzeyleri, deney grubundaki bireylerin yanak epitel hücrelerinde, MÇ sıklığı açısından anlamlı bir genotoksik hasar artışına neden olmamıştır. Deney grubu bireylerin yanak epitel hücrelerindeki NT sıklığındaki artış ise, gen amplifikasyonları ile ilişkili olarak As in indüklediği DNA hasarı ile ilişkili olabilir. Ancak, bu bulgunun daha sonraki çalışmalarla doğrulanması gerekmektedir. Bunun yanı sıra, periferal lenfosit ve mesane epitel hücreleri gibi As in indüklediği toksik etkiler açısından daha uygun olan doku tiplerinde ve daha fazla sayıda bireyde yapılacak çalışmalar önemli olacaktır