Benzo(A)Piren (Bap) İn Böbrek Dokusu Üstüne Etkisi Ve Curcumin İn Olası Koruyucu Özelliğinin Çeşitli Mikroskobik Yöntemlerle İncelenmesi


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2014

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Dila Şener

Danışman: ÇİĞDEM ELMAS

Özet:

Polisiklik aromatik hidrokarbonlar endüstriyel işlemler ve organik maddelerin yanma sürecinde ortaya çıkan, toksik çevresel kirleticiler sınıfında yer alan bileşiklerdir. Benzo(a)piren DNA üzerinde hasar yapıcı etkisi ve kanserojen erki kanıtlanmış bir polisiklik aromatik hidrokarbondur. Curcuma longa bitkisinin köklerinden elde edilen ve zerdeçalın esas sarı pigmenti olan curcumin, hidrofobik bir polifenoldür. Güçlü antioksidan özelliği ile birlikte geniş ölçüde biyolojik ve farmakolojik etkinlikler de içerir. Çalışmamızda, son günlerde artan düzeyde etkin kalınan ve çevrede yaygın bulunan benzo(a)piren in sıçan böbrek dokusunda oluşturabileceği hasarlara karşın güçlü antioksidan özellikte olan curcumin in olası koruyucu etkilerinin elektron mikroskobik yöntemlerle incelenmesi amaçlandı. Bu erekle 36 adet, erkek, Wistar Albino sıçan; kontrol, mısır yağı, DMSO, benzo(a)piren, curcumin, curcumin+benzo(a)piren olacak şekilde 6 gruba ayrıldı. Uygulamalar 6 hafta süresince gavaj yolu ile yapıldı. Elde edilen bulgularda kontrol, mısır yağı ve DMSO gruplarına ait böbrek dokusunda glomerül ve tübül yapılarının normal inceyapısal özellik sergilediği gözlemlendi. Benzo(a)piren grubuna ait değerlendirmelerde glomerül kapillerlerinde genişleme, bazal membranda yer yer kalınlaşma ve kıvrılma, hücre sitoplazmaları organel içeriklerinde bozulma ve vakuol benzeri yapıların oluşturduğu boşluksu alanlar ayırt edildi. Podosit sitoplazmasında intramembranöz ve mezengiyal hücre sitoplazmasında elektron yoğun cisimciklerin varlığı, tübüler bazal katlantıların yapısal değişime uğradığı, mitokondriyonların uzun şekillerini yitirerek yuvarlaklaştığı dikkati çekti. Bu gruba ait en belirgin dejeneratif bulgular podosit hücre gövdeleri ve pedisellerin silinmesi, glomerül yüzeyinin normal görüntüsünden uzak süngerimsi bir görünüm kazanması olarak belirlendi. Curcumin grubunda yapının korunduğu, tüm ince yapısal özelliklerin belirgin olarak ortaya çıktığı, podosit uzantıları kapiller ilişkisi, kontrol ve mısır yağı uygulanan gruplara eşdeş, podosit gövdelerinin belirgin ve pedisellerin normal ve düzenli yapıda olduğu izlendi. Curcumin+benzo(a)piren grubunda heterokromatikliğin kontrole karşın sürdüğü ancak glomerüler bazal membranın normal yapısına döndüğü, proksimal tübüler yapıların kontrol grubuyla eşdeş olduğu ayırdedildi. Elde edilen bulguların sonucunda benzo(a)piren uygulaması ile gözlenen anomaliler bu ajanın nefrotoksik olduğunu ortaya koymakta buna karşın BAP ve curcumin çözücülerinde yapının normal olması, bu çözücülerin zararlı madde içermediğinin göstergesi olduğunu düşündürdü. BAP ın nefrotoksik etkisine karşın curcumin in etkili bir koruyucu ajan olduğu kanısına varıldı.