Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2023
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: ÜZEYİR ÇİMEN
Danışman: Canan Uluoğlu
Özet:
Amaç:
Losartan tedavisi altında hipertansif atakla acil servise başvuran hastalarda, p-glikoproteini kodlayan ve çoklu
ilaç direncinde rol alan MDR1 gen
polimorfizmleri ile plazma losartan ve EXP3174 (metabolit) düzeylerinin
ilaç yanıtıyla ilişkilerinin araştırılması amaçlanmıştır.
Gereç-Yöntem:
Üçüncü basamak acil servislerde çok merkezli gerçekleştirilen araştırmaya,
hipertansiyon nedeniyle losartan kullanmakta iken başka şikayetle gelen 50
hasta (28 erkek, 22 kadın) (68,26±9,56 yaş) “kontrol grubu” olarak, losartan
(50-100 mg/gün) tedavisi altında iken (ortalama kullanım 7,09±4,97 yıl)
hipertansif atakla gelen 50 hasta (18 erkek, 32 kadın) (66,18±13,33 yaş)
“hipertansif atak” grubu olarak alındı. Plazma losartan düzeyleri ve EXP3174 düzeyleri tandem kütle spektrometrisiyle
ölçüldü. MDR1 G2677T/A, C3435T ve
C1236T polimorfizmleri “TagMan SNP
Genotyping Assay Real Time PCR” kitiyle analiz edildi. Kategorik
değişkenler Ki-kare testi, kategorik olmayan değişkenler Mann-Whitney U,
Kruskal-Wallis, tek yönlü varyans analiziyle değerlendirildi.
Bulgular:
Gruplar arasında G2677T/A polimorfizmi açısından fark bulunmadı. C3435T ve C1236T
polimorfizmlerinde sırasıyla, TT ve CT genotiplerinde anlamlı fark vardı
(p=0,024 ve 0,043). Kontrol grubunda
114,25 ng/ml ve 16,95 ng/ml olarak, hipertansif atak grubunda plazma losartan
ve EXP3174 konsantrasyonları ortanca cinsinden 113,61 ng/ml ve 19,87 ng/ml; belirlenmiş, istatistiksel fark izlenmemiştir.
Sonuç:
Hipertansif atak C3435T TT genotipinde sık, C1236T CT genotipinde daha nadir
görülmekteydi. Kontrollerin C3435T genotiplerinde plazma losartan düzeyi fark
göstermekle birlikte (p=0,034), klinik korelasyon bulunmadı. Hipertansif atakla
başvuran hastaların plazma losartan ve EXP3174 düzeylerinin belirlendiği ve MDR1 polimorfizmleri ile
karşılaştırıldığı ilk çalışma olma niteliği olan çalışmamız, farmakogenetik
araştırmalar için yol gösterici olabilmesinin yanında, terapötik ilaç izlemi ve
düzenli tedaviye rağmen hipertansif atak geçiren hastaların etkili ve akılcı
tedavisi için yönlendirici olabilir.