Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2019
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: ERHAN AKDAĞ
Danışman: GIYASETTİN AYTAŞ
Özet:Türk romanında 1930-1980 yılları arasında etkili olan toplumcu gerçekçilik, Rus edebiyatından etkilenen yazarların Marksist ideolojiye bağlı eserler vermesiyle kendisini gösterir. Köylü ve işçi sınıfının sömürülmesine karşı çıkan, bu toplumsal sınıfların verecekleri mücadele sayesinde devrimi ve eşitliği getireceklerine inanan toplumcu gerçekçi yazarlar; ekonominin insan ve toplum yaşamı üzerindeki etkisini göz önüne alarak eserlerinde sömürüyü, eşitsizliği ve ezen-ezilen ilişkisini yansıtmaya çalışırlar. 1940’ta, özellikle Köy Enstitüleri’nin açılmasıyla birlikte, pek çok toplumcu gerçekçi yazar yetişmeye başlar. Türk çocuk edebiyatı tarihi açısından bakıldığındaysa, Köy Enstitüleri’nin kurulmasından 1980 Askerî Müdahalesi’ne kadar olan 41 yıllık sürede, toplumcu gerçekçi yazarların çocuk romanlarında belirgin bir artış dikkati çeker. Söz konusu dönem incelendiğinde, 1940-1960 yılları arasındaki dönemde toplumcu gerçekçi yazarların herhangi bir çocuk romanına rastlanmaz. Ne var ki, 1960-1980 yılları arasındaysa söz konusu yazarların birçok çocuk romanı kaleme aldıkları görülür. Doküman incelemesine dayalı bu araştırmada, 1940’ta Köy Enstitüleri’nin açılmasından 1980 Askerî Müdahalesi’ne kadar olan dönemde 28 toplumcu gerçekçi yazarın 74 çocuk romanı tespit edilmiştir. Bu yazarlardan 6’sı Köy Enstitüsü mezunu olup 15 çocuk romanı kaleme almış ve bu eserlerinde ağırlıklı olarak köyü ve köy çocuklarını anlatmışlardır. Bu araştırmada 74 vii çocuk romanı içerik analizine dayalı olarak ‘eğitim’ başlığı altında incelenmiştir. Toplumcu gerçekçi yazarların incelenen çocuk romanlarında temel eyleyenin yoksul köylü ve işçi çocukları oldukları belirlenmiştir. Birçoğu öksüz, yetim ya da kimsesiz olan bu çocukların yoksullukları nedeniyle eğitimlerini sürdüremeyerek çalışmak zorunda kaldıklarına tanık olunmuştur. Toplumcu gerçekçi yazarlar kendilerine çoğunlukla köyü, kentteyse gecekondu mahallelerini uzam olarak seçmişlerdir. Bu uzamlarda zorlu yaşam koşullarına, geçim sıkıntısına ve insanların hayatta kalma mücadelelerine yer verilmiştir. İncelenen eserlerde bir üst yapı kurumu olan eğitim üzerinde alt yapı (ekonomi) nın belirleyiciliği vurgulanmaya çalışılmıştır. Marksist ideolojinin benimsendiği çocuk romanlarında; köylünün ağa, işçinin patron tarafından sömürülüşü, eğitimsizliği, okulsuzluğu, yoksulluğu, uğradığı haksızlıklar ve köyden kente göçün ortaya koyduğu sorunlar ele alınmıştır. Eserlerde yokluğun, yoksulluğun, okulsuzluğun, öğretmensizliğin ve eğitimsizliğin kıskacı altındaki çocukların okuma olanağı bulsalar bile sınıf ayrımcılığıyla fırsat eşitsizliğine uğradıkları vurgulanmıştır. Ailelerinden, öğretmenlerinden ya da akranlarından sıkça şiddet gören bu çocukların ihmal edilerek mutsuzluğa ve çaresizliğe terk edilmişlikleri anlatılmaya çalışılmıştır. Toplumcu gerçekçi yazarların incelenen eserlerinde çocuk işçilere ve sokak çocuklarına da özellikle yer verdikleri görülmüştür. Okumak yerine çalışmak zorunda bırakılan, toplum tarafından dışlanarak suça teşvik edilen bu çocuklarla ilgili olarak ailelere ve topluma yönelik eleştirilerde bulunulmuştur. Toplumcu gerçekçi yazarlar çocuk romanlarıyla okuyucuları tarihten coğrafyaya, sanattan edebiyata varıncaya dek türlü konuda bilgilendirmeye de çalışmış; Atatürk ve yurt sevgisiyle millî duyarlığa dikkat çekmiş; çocuklara doğruluk, dürüstlük, yardımlaşma, sevgi, eşitlik ve hakkaniyet gibi değerleri de aşılamaya çalışmışlardır. Toplumcu gerçekçi yazarların çocuk romanlarında köylüyü ve işçiyi; yoksulluğu ve haksızlığı; kısacası ezeni ve ezileni işlerken ideolojik bir tutum benimsedikleri görülmüştür. Söz konusu eserlerde yoksul köy ya da kent çocuklarının başlarından geçen trajik olaylar ele alınırken toplumcu gerçekçi sanat anlayışına bağlı kalınmış ve yoksul köylülerin, işçilerin yaşam mücadelesi ideolojik mesajlarla okuyuculara sunulmaya çalışılmıştır. Bu araştırmada, toplumcu gerçekçi yazarların çocuk romanlarındaki eğitim olgusu ‘çocuk’, ‘eğitim’, ‘okul’ ve ‘öğrenci-öğretmen-müdür’ eksenindeki dört ana başlık altında incelenmiştir. İncelenen çocuk romanlarında ekonominin çocuğun gelişimi ve eğitiminde belirleyici etken olduğu görülmüştür