FORNİKS VE İLİŞKİLİ YAPILARIN MİKROCERRAHİ VE AK MADDE ANATOMİSİ


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, BEYİN VE SİNİR CERRAHİSİ ANA BİLİM DALI, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2021

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ERAY DOĞAN

Danışman: Fikret H. . Doğulu

Özet:

Hipokampusun ana efferent ve afferent yolu olan forniks, limbik sistemin

önemli parçalarından biridir. Üstlendiği fonksiyonlar ve beynin diğer kritik

yapılarına olan yakın komşuluğu nedeniyle, nörobilim çalışmalarının olduğu kadar

nöroşirürji pratiğinin de gündeminde yer almıştır. Forniksin ve dâhil olduğu nöral

sistemin mikrocerrahi ve ak madde anatomisine hâkim olmak, özellikle lateral ve

üçüncü ventrikül yerleşimli lezyonların cerrahi tedavisinde kritik bir öneme

sahiptir. Çalışmamızın bu alanda nöroşirürjiyenlere rehberlik etmesini

hedeflemekteyiz.

Çalışmamızın temelini oluşturan insan kadavra beyin diseksiyonları, Yeditepe

Üniversitesi Tıp Fakültesine bağlı nöroşirürji laboratuvarında gerçekleştirildi. En

az 1 ay boyunca %10’luk formalinde tespit edildilen 12 adet insan kadavra beyin

spesmeni, 2 haftadan az olmamak üzere -18 °C sıcaklıkta donduruldu. Takiben akan

musluk suyu altında çözdürülerek diseksiyona hazır hâle getirildi. Diseksiyonlar,

uygun mikrocerrahi aletler kullanılarak, cerrahi mikroskop altında; medialden

laterale, süperiordan inferiora ve inferiordan süperiora olacak şekilde kademeli

gerçekleştirildi. Diseksiyonların her aşaması dijital fotoğraf makinesi ile

fotoğraflandı. MR traktografi çalışmaları ‘’DSI Studio’’ yazılımı ile halka açık

‘’Human Connectome Project’’ veri tabanı kullanılarak tamamlandı. Histolojik

106

görüntüler, çalışılmak istenen bölgenin genel kesiti makrokesiti alındıktan sonra, 5

μm kalınlığındaki mikrokesitlerin mega lamlarda ‘’luxol fast blue’’ ile

boyanmasıyla elde edildi.

Forniks hakkındaki temel bilgiler, forniksin karşılaştırmalı anatomisi ve

forniks literatürünün tarihsel gelişimi derlendi. Forniks ve ilişkili yapıların

anatomisi; ak madde diseksiyon tekniği, MR traktografi ve histolojik çalışmalar

birleştirilerek ortaya kondu. Günümüzde popülaritesini kaybetmiş olan

fornikotomilerin, -gelişen nöronavigasyon teknolojisinin katkısıyla- epilepsi

cerrahisinde yeniden bir seçenek olarak ön plana çıkabileceği vurgulandı. Lateral

ventrikül ve üçüncü ventrikülde yerleşim gösteren lezyonların cerrahi tedavisinde

tercih edilebilecek cerrahi girişimler, diseksiyonlardan elde edilen verilerle

karşılaştırmalı değerlendirilerek, odak noktası forniks hasarı olacak şekilde

tartışıldı. Özellikle üçüncü ventrikül cerrahisinde artan forniks hasarı riskini asgari

düzeyde tutmak adına, kullanılabilecek cerrahi girişimin teknik özellikleri,

alternatifleri ve forniks hasarı haricindeki diğer komplikasyonları detaylandırıldı.

Üçüncü ventrikülün posteriorunda yerleşip süperiora doğru uzanım gösteren

lezyonlarda tercih edilebilecek posterior interhemisferik transkallozal yaklaşımda,

kallozotominin spleniumun posterior ucundan 1 cm anteriorda sonlanacak şekilde

sınırlandırılması gerektiği tespit edildi.

Anahtar Kelimeler: forniks, ak madde diseksiyonu, üçüncü ventrikül, lateral

ventrikül