Trombositten zengin plazma mezoterapisinin botulinum toksin tip-A ile oluşturulan çizgili kas paralizisine inhibitör etkisi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2012

Öğrenci: MEHMET HAKAN BULAM

Danışman: MEHMET SÜHAN AYHAN

Özet:

Trombositten Zengin Plazma (TZP) otolog kanın santrifüj edilmesiyle oluşturulan trombosit konsantresidir. Günümüzde yara iyileşmesine üzerine olumlu etkileri ve hücre proliferasyonuna neden olması nedeniyle bir çok alanda kullanılmaktadır. Bu etkilerini ?-granülleri içindeki büyüme faktörleri ile sağlamaktadır. Bu granüller aynı zamanda pıhtılaşma faktörleri, proteinler ve bazı enzimler içemektedir. Botulinum toksin tip-A (BTxA) metalloproteinaz aktivitesi olan bir nörotoksindir. Kas-sinir terminalinde SNAP-25 proteinini kırarak asetil kolin salınımını önler ve kas paralizisi oluşturur. Bu çalışmanın amacı TZP'nin BTxA ile oluşan çizgili kas paralizisine etkisini araştırmaktır. u çalışmada 24 adet Yeni Zelanda tavşanı kullanıldı. Tavşan Anterior Auricular kas (AAK) modelinde çalışıldı. Denekler 4 gruba ayrıldı ve sağ ve sol kulak AAK ve kas üzerindeki deriye enjeksiyonlar yapıldı. ACR Regenkit® kullanılarak her denekten otolog TZP hazırlandı. BTxA için Botox® kullanıldı. Grup I'de (n=6) deneklerin sağ ve sol kulak AAK'larına 2,5 U BTxA ve sağ kulak AAK üzerindeki deriye TZP mezoterapi yoluyla (intradermal) uygulandı. Grup II (n=6) bu grubun kontrolü grubu olarak tasarlandı ve deneklerin sağ ve sol kulak AAK'larına 2,5 U BTxA ve sağ kulak AAK üzerindeki deriye TZP yerine serum fizyolojik ile santrifüj edilmiş ACR Regenkit AAK üzerindeki deriye mezoterapi yoluyla uygulandı. Grup III (n=6) in-vitro karşılaşma grubu olarak tasarlandı. Grup III sağ kulak AAK'ya TZP ile birebir karıştırılmış 2,5 U (0,05cc) BTxA, sol kulak AAK'ya serum fizyolojik ile bir daha bire bir dilue edilmiş BTxA uygulandı. Grup IV (n=6) bu grubun kontrol grubu olarak tasarlandı ve sağ AAK'ya serum fizyolojik ile santrifüj edilmiş ACR Regenkit sıvısı ile BTxA karıştırılıp yapıldı. Sol kulak AAK'ya Serum fizyolojik ile bir daha bire bir dilue edilmiş BTxA uygulandı Uygulamalar öncesinde tüm deneklerin bilateral AAK Aksiyon potansiyeli ölçümleri için elektronöromyografi yapıldı. Uygulamalar sonrası 14. günde deneklerin kulak pozisyonlarındeki değişim fotoğrafik olarak kaydedildi ve derecelendirildi. Kas aksiyon potansiyeli ölçümleri 14. günde tekrarlandı. Daha sonra AAK biyopsileri alındı ve SNAP-25 m-RNA kantitatif PCR yöntemi ile belirlendi. Görsel ve elektronöromyografik bulgular incelendiğinde TZP mezoterapisi uygulanan grupta (Grup I) sağ taraftaki kulağın (TZP mezoterapisi uygulanan taraf) pozisyonu daha dik ve kas aksiyon potansiyeli amplitüdü daha yüksek olduğu saptandı. Bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu tespit edildi. Grup II'de sağ ve sol kulakların değerlendirme yöntemleri bulguları açısında anlamlı fark bulunamadı. Grup III'te (TZP ve BTxA'nın in vitro karıştırıldığı grup) görsel bulgularda fark saptanmadı ancak sağ taraftaki kulağın (TZP ve BTxA'nın in vitro karıştırıldığı taraf) kas aksiyon potansiyeli amplitüdünün daha yüksek olduğu saptandı. Bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu tespit edildi. Grup IV'te sağ ve sol kulakların değerlendirme yöntemleri bulguları açısında anlamlı fark bulunamadı. SNAP-25 proteinin m-RNA kantitatif PCR ile değerlendirlmesi sonucunda SNAP-25 proteinine ait genlerin m-RNA düzeyinde tüm kas biyopsilerinde ifade edildiği görüldü. Sağ ve sol kulak anterior auricular kaslarından alınan biyopsilerde SNAP-25 proteini m-RNA ekspresyonu açısından fark bulunmadı. Ancak posttransyasyonel modifikasyonlar seviyesinde fark bulunabileceği düşünüldü. Botulinum toksinin metalloproteaz aktivitesindeki azalmayı belirleyebilecek olan kırılmamış SNAP-25 proteini miktarının gösterilmesi gerektiği düşünüldü. Elde edilen veriler ile TZP'nin BTxA'nın kas paralize edici etkisini azalttığı saptandı. Bu etkileşimi hem kas üzerinde mezoterapi yoluyla uyguladığımızda hem de tüp içinde karıştırıldığında yarattığı tespit edildi. TZP'nin bu etkisinin hem trombosit "-granülü içinde hem de serumda bulunan bir genel proteaz inhibitörü olan " -2 makroglobulinden kaynaklanabileceği tartışıldı ve moleküler düzeyde bu etkileşimi kanıtlayabilecek başka çalışmaların önü açıldı ve planlandı.