VERAPAMİL TOKSİSİTE MODELİNDE LİPİD EMÜLSİYONU İLE BİRLİKTE UYGULANAN YÜKSEK DOZ İNSÜLİN UYGULAMASININ TEDAVİYE ETKİSİ


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON ANABİLİM DALI, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2018

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Dr. ESMA ARIK

Danışman: Demet Coşkun

Özet:

Verapamil toksisitesinin spesifik bir antidotu yoktur. Tedavide hedefler; ilacın vücuttan uzaklatırılması, kalp kontraktilitesinin iyileştirilmesi ve atriyoventriküler nodal iletimin arttırılması, vasküler tonusun arttırılması, doku oksijenasyonunun sürdürülmesi ve metabolik destek sağlanmasıdır. Toksisite tedavisinde destekleyici yaklaşımlar, inotropik ajanlar, kalsiyum, yüksek doz insülin, gibi ajanlar kullanılmaktadır.
Bu tez çalışmasında ise ratlarda verapamil toksisite modeli oluşturularak tedavide intravenöz lipid emülsiyonu (İVLE) ve yüksek doz insülin (YDİ) ayrı ayrı ve birlikte verildiğinde toksisite bulgularının tedavisi üzerine olan etkinliklerini karşılaştırmayı planladık.
Çalışmada ağırlıkları 24 adet Wistar cinsi sıçan, her grupta altı sıçan olacak şekilde randomize edildi. Yeterli anestezi derinliği sağlandıktan sonra çalışma ilaçlarının uygulanması ve hidrasyon amacı ile kuyruk veni kanüle edildi. Kalp atım hızı (KAH) ve ritm takibi için D2 derivasyonunda monitörize edildi. Cerrahi trakeostomi açılıp kas gevşetici verildi. Sıçanların solunumları otomatik ventilatörle sürdürüldü. İnvazif sistemik arter basıncı monitörizasyonu ve kan gazı alınması amacı ile abdominal aorta kanüle edildi. Bazal KAH ve ortalama arter basıncı (OAB) değerleri kaydedildi.
Grupların tümüne verapamil 37,5 mg/kg/sa hızında infüzyonu başlandı. Verapamil infüzyonu sırasında ratlarda bazale göre (Tb) KAH ve/veya OAB %50‟nin altına düşme zamanı (T0) kaydedildi. Verapamil infüzyonu OAB ve/veya
95
KAH %50 düştüğünde 15 mg/kg/sa‟e azaltıldı ve eşzamanlı olarak gruplar için belirlenen tedavi protokolleri uygulandı. Lipid grubunda 10 dakika %20‟lik lipid emülsiyonu (12,4 mL/kg) yüklendi, sonrasında 12,4 mL/kg/sa infüzyona devam edildi. İnsulin grubunda 100 Ü/kg insülin ile %5 dekstroz (50 mg/100 mL) 0,55 mL/sa eşzamanlı infüzyonu yapıldı. Lipid insuin grubunda lipid emülsiyonu ve insülin-dekstroz birlikte uygulandı. Farklı zamanlarda KAH, OAB, kan gazı ile sıçanlar izlendi. Kardiyak arrest zamanı kaydedildi. 60. dakikaya kadar yaşayan sıçanlardan kalp kanı alınarak sakrifiye edildi.
Çalışmamızda insülin tedavi grubunda 20. ve 30. dakikalardaki OAB‟ daki azalma, lipid emülsiyon ve lipid+insülin grubuna göre; 60. dakikadaki azalma ise lipid emülsiyon grubuna göre istatistiksel yönden belirgin olarak daha fazladır. Gruplardaki kan gazları değerlendirildiğinde; lipid+insülin tedavi grubunda 20. dakikada pH değeri diğer tedavi gruplarına göre istatistiksel yönden belirgin olarak daha düşük bir değerde ama yine de 7.0 civarındadır. Hemodinamik parametrelerdeki bozulmaya bağlı olarak tüm gruplarda asidoz zaman içinde gittiçe artan bir eğilim göstermektedir. Gruplardaki sağ kalım oranları lipid grubunda % 100 iken, kontrol grubunda %66.6, insülinin tek ve lipidle verildiği gruplarda ise %83.3 olarak bulunmuştur.
Verapamil toksisite tedavisinde lipid emülsiyona ek olarak aynı anda insülin eklemenin tedaviye herhangi bir katkı sağlamadığı, lipid ve insülinin tedavide ayrı ayrı kullanılabileceği ancak toksisite tedavisinde tek başına İVLE kullanılmasının sağ kalım yönünden YDİ tedavisine göre daha üstün olduğu
sonucuna varılmıştır. Tüm bunların ışığında çalışmamızın verapamil aşırı dozuna bağlı oluşan toksisitenin tedavisinde yol gösterici olabileceğini düşünmekteyiz