Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2016
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Nigar Mammadova
Danışman: BAHRİ AYDIN
Özet:Amaç: Yapılan çalışmanın amacı farklı lazer cihazları ile endolazer uygulamalarının retina üzerindeki etkileri saptanarak Omesis Medikal tarafından üretilen 532 nm retinal lazer sisteminin endolazer fotokoagülasyon uygulamasının güvenilirliğinin değerlendirilmesi ve yeni yerli cihaz üretiminin sağlanması. Gereç ve Yöntem: OMESIS firması tarafından 532 nm diyot lazer fotokoagülasyon cihazı hayvan çalışması öncesinde üretildi. On iki adet pigmentli tavşanlar OMESIS ve DORC grubu olarak 2 gruba ayrıldı. Her bir grup erken ve geç dönem olarak 2 alt gruba ayrıldı. Limbusun 1,5 mm gerisinden pars plana 20 gauge üçlü girişi takiben kor vitrektomi yapıldı. Kor vitrektomiyi takiben, birinci gruptaki 6 tavşanın sağ gözüne Omesis medikal tarafından geliştirilen endolazer ile, ikinci gruptaki 6 tavşanın sağ gözüne ise kontrol grubu olarak DORC firmasının lazeri ile, tavşanların görsel çizgilerinin altındaki retina tabakalarına, birer spot aralıklarla, 100 mW, 0,1 sn beyaz spotlar oluşacak şekilde 100-200 atım retinal fotokoagülasyon uygulandı. Hem OMESİS ve hem de DORC lazer gruplarındakı tavşanlardan ikisine işlemden hemen sonra (erken dönem), gruplarda her birinde kalan dört tavşanın sağ gözlerine ise işlemden 2 hafta sonra ötenaziyi takiben enükleasyon uygulandı. Görsel çizginin altından geçen aksiyel kesitler alındı. 20 mm kalınlığında kesitler hemotoksilen eosin ve toloudine mavisi ile boyanarak histolojik inceleme yapıldı. Bulgular: Ameliyat esnasında hem Omesis lazer grubunda, hem de standart kontrol olarak kullanılan DORC lazer grubunda benzer lazer yanıklarının oluştuğu izlendi. Histolojik olarak hemotoksilen eosin boyamalarında, hem Omesis lazer grubunda hem de DORC lazer grubunda benzer şekilde retina, retina pigment epiteli ve koroid arasında yapışıklık olduğu, retina tabakaları arasında ayrılma ve lazer yanığı kenarında retina altı sıvı bulunduğu görüldü. Omesis lazer yanığı ve DORC lazer yanığı arasında erken dönemde ve ikinci hafta örneklerinde histolojik bir fark izlenmedi. Tartışma ve Sonuç: OMESİS lazer fotokoagülasyon sistemi ile DORC lazer fotokoagülasyon sistemine morfolojik ve histolojik olarak benzer şekilde retina yanıkları elde edilmiştir. İşlemler esnasında her iki lazer sistemi ile herhangi bir komplikasyon izlenmemiştir. Bu ise OMESİS lazer sisteminin DORC lazer sistemi gibi etkili ve güvenli olduğunu ortaya koymaktadır. Omesis lazer sistemi, yapılan tavşan çalışmasında retinal fotokoagülasyon için güvenli bir alternatif olarak görünmektedir. OMESİS lazer sistemine slit lamp biyomikroskopların entegrasyonu, pattern lazer, mikropulse lazer ve yeni gelişmelerin uygulanması ile retina lazer uygulamaları alanında, dünya ile yarışabilir ürünlerin ortaya çıkarılması ve ülkemiz bilim insanlarının dünya çapında söz sahibi olabilmesi mümkün olabilecektir.