Kolostrumda lökosit sayımı ve lökosit alt grupları ile prenatal, natal ve klinik risk faktörlerinin ilişkisi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2010

Öğrenci: SARİYE ELİF ÖZYAZICI

Danışman: CANAN TÜRKYILMAZ

Özet:

Anne sütü, vitamin, mineral, karbonhidrat, yağ, protein, enzim ve canlı hücreler içeren benzersiz bir sıvıdır. Hasta ve prematüre yenidoğanlar dahil olmak üzere tüm bebeklerin beslenmesinde ilk seçenek anne sütüdür. Anne sütünün bağışıklık sistemini destekleyici ve enfeksiyonlardan koruyucu içeriği, yılda bir milyon çocuğun ölmesini önleyen, ucuz, güvenilir, ağız yolu ile alınabilen ve soğuk zincir gerektirmeyen bir aşı gibidir. Çalışmalar anne sütünün içinde bulunan hücrelerin, immünglobulinlerin ve diğer faktörlerin bağışıklık sisteminin gelişmesindeki rolünü ve enfeksiyonlardan koruma özelliğini göstermiştir. Anne sütünün yağ, protein, karbonhidrat, vitamin-mineral içeriğinin annenin prenatal ve natal özelliklerine göre değişimini inceleyen çok sayıda çalışma varken, bu faktörlerin hücre içeriğine etkisini inceleyen çalışmalara az rastlanmaktadır. Bu çalışmalardan birinde, zamanından önce doğum yapan annelerin sütlerinin hücre sayısı ve lenfosit alt grup değeri, zamanında doğum yapan annelerin sütlerine göre yüksek bulunmuştur. Biz çalışmamızda, prematüre ve zamanında doğan yenidoğanların annelerinin sütlerinin canlı hücre içeriğini, lenfosit alt gruplarını ve bu değerlerin perinatal ve klinik risk faktörleri ile ilişkisini araştırdık. Çalışmamızda kolostrum örneklerinin lökosit sayısını, formül ve lökosit yüzey belirteç yüzdelerini annenin yaşı, gebelik sonrası VKİ ve doğum şekli etkilemez iken; annenin birden fazla gebelik geçirme durumunda anne sütündeki, CD45RO ve CD19 yüzde değerlerini arttığını bulduk. Aynı zamanda annenin ilaç 81 kullanması anne sütündeki lökosit sayısını azaltırken, annenin sigara kullanımı anne sütündeki CD16-56 yüzdesini yükselmekte idi. Annenin zamanından önce doğum yapması anne sütü lökosit sayısını etkilemez iken, annenin gebelik haftası ve anne sütü makrofaj yüzdesi arasında negatif, CD16-56 yüzdesi arasında pozitif yönde ilişki olduğunu saptadık. Ayrıca süt olgunlaştıkça anne sütündeki CD4, CD3 yüzdesi ve lökosit sayısı azalmakta iken, CD 14 yüzdesi artmakta olduğunu bulduk. 2500 gramın altında bebeğe sahip annelerin, kolostrum örneğinde CD16-56 ve CD45RO yüzdeleri düşük, serviste yatan bebeği olan annenin kolostrumunda ise makrofaj yüzdesinin yüksek, nötrofil yüzdesinin düşük olduğunu bulduk. Sonuçta anne sütü lökosit sayısı zaman, geçirilen gebelik sayısı ve kullanılan ilaçlardan etkilenirken, lökosit içeriği ise daha çok bebeğin ihtiyaç durumuna göre değişmektedir.