Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2014
Tezin Dili: İngilizce
Öğrenci: BETÜL CEYLAN EROL
Danışman: YÜKSEL YILMAZ
Özet:Bu tez çalışmasında, kohezyonlu zeminlere kimyasal ajan ve çimento eklendiğinde zeminin dayanım parametrelerini nasıl etkilediği incelenmiştir. Çalışmada malzeme olarak Gazi Üniversitesi merkez yerleşkesi içerisinde açılan hafriyat çukurundan temin edilen kil, bağlayıcı malzeme olarak puzolanik çimento ve kimyasal katkı kullanılmıştır. Çalışma kapsamında kil üzerinde ilk olarak sınıflama deneyleri yürütülmüş ve zemin sınıfının yüksek plastisiteli kil olduğu saptanmıştır. Daha sonra kil üzerinde standart Proctor deneyi yapılarak kilin optimum su muhtevası %29,81 ve maksimum kuru birim hacim ağırlığı 13.42 kN/m3 olarak belirlenmiştir. Drenajsız dayanım deneyleri için numuneler, kilin optimum su muhtevası ve maksimum kuru birim hacim ağırlık değerleri kullanılarak hazırlanmıştır. Dört farklı kimyasal ajan (Sodyum hegzametafosfat, Alüminyum sülfat, Sodyum karbonat, Sodyum silikat), üç farklı solüsyon miktarı (%5,%10 ve %20) iki faklı çimento oranında (Çimento/(Çimento+Kil) = %5 ve %10) hazırlanan kimyasal ajan-çimento-kil karışımlarının standart Proctor enerjisi ile sıkıştırıldıktan sonra 28 gün kürde bekletilmiştir. Daha sonra numuneler drenajsız üç eksenli dayanım deneylerine tabi tutulmuştur. Deney sonuçlarına v göre sadece çimento kullanılarak elde edilen çimento-kil karışımlarının Çimento/(Çimento+Kil) oranı arttırıldığında içsel sürtünme açısı yaklaşık %40 artmış ve kohezyon dayanımı değişmemiştir. Çimento/(Çimento+kil) oranı %5 olduğunda tüm karışımlar için kohezyon dayanımları, tüm kimyasal ajanlar ve tüm solüsyon oranları için azalmıştır. Bu oran %10 olduğunda kohezyon dayanımları bir numune haricinde azalmıştır. Bu numunenin kohezyon dayanımı da, sadece çimento katılarak oluşturulan karışımın kohezyon dayanımı ile kıyaslandığında yaklaşık %50 artmıştır. Kimyasal ajan türü ve kimyasal ajan solüsyon miktarının içsel sürtünme açısı üzerindeki etkisi belirli bir eğilim göstermemiştir.