Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2008
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: HALE KÖKSOY
Danışman: GÜVEN URAZ
Özet:Zirai ürünlerde verim artışını sağlamak için, zararlı otlarla mücadelede herbisitler yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu kullanım zamanla çevre kirliliğine yol açmakta ve her türlü canlı yaşamı (mutajenite ve kanser) tehdit etmektedir. Herbisit kontaminasyonu giderilmesinde alg ve bazı tür bakterilerle yapılan biyolojik mücadele son 10 yılda giderek önem kazanan bir konu olmuştur. Pseudomonas cinsine ait bazı türler hidrokarbonlu bileşikleri parçalamaktadır. Bu çalışmada, çevre (toprak ve su) ve klinik örneklerden izole edilen 4 farklı Pseudomonas türünün, ülkemizde yaygın kullanılan 2,4-D ve trifluralin'i biyolojik olarak parçalayabilme düzeyleri ölçülmüştür. Bu amaçla 110 çevre örneği ve 11 klinik örnekten izole edilen P. aeruginosa, B. cepacia, P. fluorescens ve P. putida türünden 4 çevre ve 4 klinik örnek seçilerek toplam 8 bakteri çalışmaya alınmıştır. Bakteri izolasyon ve identifikasyonu klasik yöntemler kullanılarak ve otomatik sistemlerden yararlanılarak yapılmıştır. Bakteriler; 2,4-D (25, 50 ve 100 ppm) ve trifluralin (100, 250 ve 500 ppm)pipetlenen mikro plaklarda 3 gün boyunca bırakılmıştır. Her gün alınan örneklerden canlı koloni sayımı yapılmıştır. Sonuçlar Probit analizi ile letal konsantrasyon değerlerine dönüştürülmüştür. 2,4-D'ye en dirençli P4 bakterisi (klinik örnek) Burkholderia cepacia (LC90; 27 ppm) ve trifluralin'e en dirençli P11 bakterisi (çevre örneği) Pseudomonas aeruginosa (LC90; 360 ppm) olarak saptanmıştır. Dirençli iki bakterinin herbisit biyodegredasyonu HPLC yöntemi ile belirlenmiştir. Bakterinin en etkin ortamdaki biodegredasyonu'nun belirlenmesi için çok etkenli (23) deney tasarımı deney düzeneği kurulmuştur. Üç gün boyunca her gün deney ortamından alınan örneklerde herbisit miktarları HPLC yöntemiyle ölçülmüş ve biyodegredasyon sonuçları yüzde'ye dönüştürülmüştür. Üçüncü gün deney sonuçları kullanılarak Yates algoritma istatistik yöntemiyle yorumlanmıştır (Anlamlılık P= 0,01 ve 0,05) . B. cepacia 2,4-D'yi ortamda aktif karbon yokken % 33,3 oranında parçalamış iken; ortamda aktif karbon varken % 99,7 oranında parçalamıştır. P. aeruginosa trifluralin'i ortamda aktif karbon yokken kullanıldığı zaman % 58,4 oranında parçalamış iken; ortamda aktif karbon varken % 99,3 oranında parçalamıştır. Ortamda aktif karbon ve süksinik asit'in olması herbisit biyodegredasyonunda bakterilerin etkinliğini arttırmıştır. Sonuç olarak; ülkemizde sıklıkla kullanılan herbisitlerin (2,4-D ve trifluralin)neden olduğu çevre kirlenmesinin giderilmesinde, Burkholderia cepacia ve Pseudomonas aeruginosa kullanımının biyolojik mücadelede yarar sağlayacağı düşünülmektedir. Çalışmanın farklı türler ve pestisitlerle yapılacak büyük ölçekli yeni denemelere ışık tutacağını düşünmekteyiz.