Göçmenlere Yönelik Dil Politikası


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2022

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Türkan YILDIRIM

Danışman: Muammer Nurlu

Özet:

Suriye’de yaşanan iç savaşlardan dolayı 2011 yılından itibaren ülkemize, bu ülkeden çok sayıda insan göç etmiştir. Bu yaşanan yoğun göçle birlikte ülkemizde sosyal, ekonomik ve eğitim anlamında yeni ihtiyaçlar doğmuştur. Ülkemize sığınan bu insanların öncelikle beslenme, barınma ve sağlık ihtiyaçları karşılanmaya çalışılmıştır. Temel ihtiyaçlar karşılandıktan sonra kalma sürelerinin uzamasıyla birlikte yeni bir ihtiyaç daha ortaya çıkmıştır. Bu da eğitim ve topluma uyum sürecidir. 2011 yılından bu güne kadar geçen süre içerisinden sığınan göçmenlerin eğitim ve öğretim ihtiyaçlarına cevap verebilmek ve eğitim öğretim hizmetlerinin koordinasyonunu sağlamak amacıyla eğitim öğretimde yeni düzenlemeler yapılmıştır. Göçün ilk evresinde öğrencilere geçici eğitim merkezlerinde eğitim verilirken daha sonra bu öğrenciler milli eğitim okullarındaki sistem içerisine dâhil edilmişlerdir. Ancak Türkçe dil yeterliliğini tam anlamıyla kazanamayan öğrenciler eğitim hayatlarında başarısızlık göstermeye başlamışlardır. Bu sorunun üstesinden gelebilmek amacıyla 6 Eylül 2019 tarihinde MEB’e bağlı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü tarafından bir genelge yayınlanmasıyla birlikte uyum sınıfları açılmıştır. Uyum sınıfı mülteci öğrencileri örgün eğitime hazırlayan A1-A2 düzeyinde eğitim veren Türkçe hazırlık sınıflarıdır. Bu sınıflara öğrenciler Türkçe Yeterlilik Sınavı’ndaki başarı durumlarına göre seçilmektedirler. Bu sınavda başarılı olamayan yabancı uyruklu öğrenciler uyum sınıflarına alınmaktadırlar. Anılan sınıflarda bu öğrencilere Türkçe hazırlık eğitimi verilmektedir. Ancak 2020 yılında tüm dünyada etkisini gösteren Koronavirüs (Covid-19) salgını ile birlikte yeni bir yaşam şekli zorunluluğu doğmuştur. Bu noktada sağlık, eğitim, ticaret, sosyal yaşam vb. tüm alanlarda yeni düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemelerle birlikte yüz yüze eğitim yerine uzaktan eğitime geçilmiştir. Bu sürecin bir düzenlemesi olarak da 23 Ekim 2020’de Milli Eğitim

vii

Bakanlığına bağlı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü tarafından yeni bir genelge yayınlanmıştır. Bu genelge ile birlikte uyum sınıflarına öğrenci seçimlerinde, bu sınıfların açıldığı il sayılarında, sınıf mevcutlarında vb. alanlarda değişiklikler yapılmıştır. Uzaktan eğitimin getirdiği bir takım problemler eğitimin her kademesindeki öğrencilerde olduğu gibi uyum sınıflarında eğitim gören yabancı uyruklu öğrencilerde de görülmüştür. Ancak bunlar olağanüstü ve geçici olarak yaşanan süreçler olduğu için araştırmada sadece Koronavirüs salgınından önce elde edilen verilere ait bulgular yorumlanmıştır. Bu bağlamda çalışmanın amacıgeçici koruma altındaki Suriyelilere uyum sınıflarında verilen Türkçe eğitiminin yeterliğini incelemektir. Buradan hareketle araştırma 3 konu başlığı etrafında gerçekleştirilmiştir. Bunlar, kullanılan kitapların yeterliği, programın yeterliği, eğitimin yeterliğidir. Öncelikle çalışmanın birinci bölümünü oluşturan ders kitaplarının yeterliğini incelemek için bu sınıflarda kullanılan kitapların kelime sıklıkları incelenmiştir. Kitaplarda kullanılan toplam kelime sayıları, farklı kelime sayıları, en sık kullanılan kelimeler, edatlar, bağlaçlar ve ünlemlerin neler olduğu araştırılmıştır. Belgesel tarama yöntemlerinden doküman analizi kullanılan bu bölüme ait veriler, ilgili sınıflarda kullanılan Hayat Boyu Türkçe 1, Hayat Boyu Türkçe 2 ve Hayat Boyu Türkçe 3 ders kitapları incelenerek elde edilmiştir. Verilerin analiz edilmesinde Cibakaya 2.3 programı kullanılmıştır. Daha sonra araştırmacı tarafından kitaptaki kelimeler tek tek sayılarak program ile ilgili karşılaşılabilecek problemlerin önüne geçilmiştir. Kitaplarda kullanılan toplam kelime sayıları ve faklı kelime sayılarıtabloya dönüştürülerek analiz edilmiştir. Çalışmanın sonunda kitaplarda en sık kullanılan kelimeler liste halinde verilmiştir. A1-A2 düzeyinde eğitim veren uyum sınıflarındaki kitaplarda kullanılan kelime sıklıkları ile benzer çalışmalarda ortaya konulan kelime sıklıkları karşılaştırılmış benzer ve farklı yönleri ortaya konulmuştur. Araştırmanın ikinci bölümünde, öğretmen görüşleri doğrultusunda uyum sınıflarındaki eğitiminetkililiği değerlendirilmiştir. Bu aşamada veriler, araştırmacı tarafından uzman görüşleri alınarak geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formlarıaracılığıyla toplanmıştır.Geliştirilen bu form 2 bölümden oluşmaktadır. Öğretmelere birinci bölümde yaşı, cinsiyeti, eğitim durumu, mezuniyet yılı, mezun olduğu lisans programı, kaç yıllık deneyime sahip olduğu ve yabancılara Türkçe öğretimi ile ilgili bir eğitim alıp almadığı ile ilgili bilgiler sorulmuştur. 2. bölümde ise öğrencilerin öğrenme düzeyleri, uyum sınıflarının etkililiği, sınıflarda karşılaşılan problemlere ilişkin açık uçlu ve evet/hayır cevapları beklenen sorulara yer verilmiştir. Elde edilen veriler içerik analizi ile analiz edilmiştir. Öğretmenlerin açık uçlu sorulara verdikleri cevaplar, öğretmenlerin isimleri kodlanarak doğrudan aktarılmıştır.Bu bölümün çalışma grubunu, Ankara ili Altındağ ilçesindeki uyum sınıflarında görev yapan 34öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmanın üçüncü ve son aşamasında ise 2018-2019 eğitim ve öğretim yılından itibaren uygulamaya konulan ilköğretim, ortaokul ve ortaöğretim kademesindeki uyum sınıflarında kullanılan programların etkililiği incelenmiştir. Bu bölümde uyum sınıflarında kullanılan Yabancı Dil Olarak Türkçe İlköğretim (A1-A2) Çerçeve Yıllık Plan, Yabancı Dil Olarak Türkçe Ortaokul (A1-A2) Çerçeve Yıllık Plan ve Yabancı Dil Olarak Türkçe Ortaöğretim (A1-A2) Çerçeve Yıllık Plan Yenilenmiş Bloom Taksonomisine göre incelenmiştir. Bu noktada uyum sınıflarında kullanılan Temel Seviye (A1-A2) Çerçeve Yıllık Plan’da Yenilenmiş Bloom Taksonomisine göre belirlenmiş üst düzey bilişsel basamaklara uygun kazanımlar kullanılıp kullanılmadığı ve bu kazanımların Yenilenmiş Bloom Taksonomisine göre dağılımlarının ve dağılım yüzdelerinin ne olduğu incelenmiştir. Araştırmanın sonunda uyum sınıflarının açılmasının yabancı uyruklu öğrencilere hazırlık olması açısından etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ancak uyum sınıflarında örgün eğitime etkili bir hazırlık yapılabilmesi için kitaplarda, kullanılan materyallerde ve programda eksiklik olduğu ve bu eksikliklerin neler olduğu ile ilgili veriler ortaya konulmuştur. Çalışmanın sonunda geçici koruma altındaki Suriyelilere Türk dilinin ve Türk kültürünün etkili ve kalıcı öğretilebilmesi için yapılması gereken düzenlemelere dair öneriler yapılmıştır. Bilindiği gibi dil, millet olmada ve aidiyet oluşturmada temel araçtır. Bu açıdan dil aynı zamanda ülkelerin kendi hâkimiyet alanını oluşturmalarında da kullanılan temel bir araçtır. Başka bir ifade ile dilin siyasallığı söz konusudur. Ülkemizde de bunun farkına varılması ve diplomatik olarak kullanılması sağlanmalıdır. Aynı dili konuşabilenler aidiyet duyguları ve iletişimleri de aynı olur. Dolayısıyla Türkçe’nin öğrenilmesi sadece bir eğitim olgusu değil aynı zamanda kültürel ve politik bir süreçtir. Bu açıdan da tez ülkemiz eğitimine, politikasına ve kültürel ilişkilerine katkı sunacaktır.

Anahtar Kelimeler: Türkçe, yabancı dil olarak Türkçenin Öğretimi, Suriyeli göçmenler, uyum sınıfları, öğretim programı.