Alt üriner sistem depolama semptomları ile başvuran kadın hastalarda alt üriner sistem boşaltım fonksiyonlarının değerlendirilmesi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2016

Öğrenci: SERHAT ÇETİN

Danışman: İLKER ŞEN

Özet:

Bu çalışmada sadece AÜSDS ile başvuran kadın hastalarda AÜS boşaltım fonksiyonlarının değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Kadın Ürolojisi ve Nöroüroloji Birimi'ne ait 2003-2016 tarihleri arasında dosya kayıtları bulunan, sadece AÜSDS ile başvuran 793 kadın hasta çalışmaya alınmıştır. Hastalar kuru tip AAM, izole noktüri, izole pollaküri, stres tip İK, sıkışma tipi İK ve karışık tip İK olarak alt gruplara ayrılmıştır. Bu hastalar AÜSBS varlığı olan ve olmayan şeklinde gruplara ayrılmış ve tüm alt gruplar, AÜSBS olup olmamasına göre de demografik ve ürodinamik incelemeler açısından karşılaştırılmıştır.Hastaların genel yaş ortalaması 49,68±11,3 iken AÜSBS olan hastaların yaş ortalaması 48,5±11,3, AÜSBS olmayan hastaların yaş ortalaması 50,1±11,3 olarak hesaplanmıştır. 793 AÜSDS olan hastaların %31.5'inde (250 hasta) AÜSBS saptanmıştır.AÜSDS olan tüm hastalarda Qmaks<15ml/sn olma oranının %16,6 olduğu saptanmıştır. Stres tip İK ve sıkışma tipi İK'sı olan hastalar, AÜSBS olup olmamasına göre karşılaştırıldığında Qmaks ortalaması AÜSBS olanlarda anlamlı olarak daha düşük bulunmakla beraber normal sınırlar içindeydi(sırasıyla p=0,003, p=0,011).BAÇ yapılan 377 hasta değerlendirilmiştir. AÜSBS pozitif olan 137(%36) hastanın MÇTİ ortalama değeri 5.7 olarak saptanırken, AÜSBS negatif olan 240(%64) hastada -9,0 olarak saptanmıştır. AÜSBS pozitif olan 137 hastanın MKİ ortalama değeri 139,9 olarak saptanırken, AÜSBS negatif olan 240 hastada 161,1 olarak saptanmıştır. İki grup arasında, hem MÇTİ hem de MKİ açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıştır(sırasıyla p=0,001, p=0.01). AÜSBS olan, olmayan hastalar karşılaştırıldığında, sadece karışık tip İK grubunda, MÇTİ ortalaması AÜSBS olmayan grupta anlamlı oranda yüksek bulunmuştur(p=0,020). Aynı şekilde kuru tip AAM ve stres tip İK olan hastalar MKİ açısından değerlendirildiğinde, AÜSBS olan grupta MKİ, anlamlı düşük bulunmuştur (sırasıyla p=0,025, p=0,045). BAÇ üzerinden yapılan incelemede AÜSBS olan 148 hastanın PVR ortalaması 103,9 ml, AÜSBS olmayan 250 hastanın PVR ortalaması 65 ml olarak hesaplanmış, ve grup arasında anlamlı fark saptanmıştır (p=0,025). Üroflovmetri sonrası ultrasonografi ile değerlendirilen PVR'de ise anlamlı sonuca ulaşılamamıştır. Yapılan ROC analizinde PVR için kestirim değeri 76 ml olarak hesaplanmıştır (p= 0,034< 0.05). Qmaks baz alınarak yapılan risk analizinde, artan yaş(p=0,015) ve geçirilmiş jinekolojik ve anti-inkontinans cerrahisi(p=0,036) risk faktörü olarak belirlenmiştir.AÜSDS ile başvuran hastaların neredeyse 1/3'ünde AÜSBS'ları mevcuttur. AÜSBS bulunan hastalarda MÇT'ye ve kötü mesane kasılmasına eğilim bulunmaktadır. Özellikle geri dönüşümsüz tedavi yapılacak hastalarda AÜSBS'ları açısından değerlendirme her zaman akılda tutulmalıdır. Ürodinamik incelemelerin geri plana itildiği bu dönemlerde, özellikle AÜSBS olan, ileri yaş, geçirilmiş anti-inkontinans cerrahisi bulunan, özellikle stres tip İK ve karışık tip İK olan hastalarda daha dikkatli ve ayrıntılı değerlendirme gereklidir.