Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2021
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: DERYA KIZILKAYA
Danışman: Fatma Ünal
Özet:
Günümüz Demir
oksit (Fe2O3) nanopartikülleri (NP) fiziksel ve kimyasal
açıdan kararlı oldukları ve çevresel olarak güvenilir kabul edildikleri için
özellikle klinik uygulamalarda yaygın şekilde kullanılmaktadır. Sahip oldukları
özellikler nedeniyle manyetik rezonans görüntülemede (MRG) kontrast ajan
olarak, hücre ayrıştırılmasında ve algılanmasında, hipertermia tedavisinde ve
ilaç taşınmasında yaygın kullanım alanı bulmaya başlayan önemli partiküllerdir.
Ayrıca güneş koruyucularında, kozmetik, elektrikli ev aletlerinde, gıda
ürünlerinde, savunma ve tarımda da kullanılmaktadır. Son yıllarda yapılan bazı
araştırmalar Fe2O3 NP’lerinin toksik ve özellikle
genotoksik olabileceğini göstermektedir. Bu çalışmanın amacı, indikatör bir
organizma olan Allium cepa kök ucu
hücreleri kullanılarak Fe2O3 nanopartiküllerinin ve
mikropartiküllerinin (MP) genotoksik etkilerini Allium ve comet testi ile incelemektir.
Allium cepa kök uçları, Fe2O3
NP ve MP’lerinin 125, 250, 500 ve 750 µg/mL’lik konsantrasyonları ile 24, 48 ve
72 saat muamele edilerek Allium testi uygulanmıştır. Fe2O3’in
hem nanopartikül hem de mikropartikülleri 24, 48 ve 72 saatlik uygulama
sürelerinde, tüm konsantrasyonlarda Allium
cepa hücrelerinde negatif kontrole kıyasla mitotik indekste anlamlı
azalmaya neden olmuştur (24 saatlik NP uygulamasında 250 µg/mL ve 48 saatlik
mikropartikül uygulamasında 125 µg/mL hariç). Diğer yandan, Fe2O3
nanopartikülleri tüm konsantrasyonlarda, üç farklı uygulama süresinde, Allium cepa kök ucu hücrelerinde mitotik
anormalliklerin frekansını negatif kontrole kıyasla anlamlı şekilde artırırken
(72 saatlik uygulamada, 125 µg/mL hariç), Fe2O3
mikropartikülleri sadece birkaç uygulamada anlamlı artış oluşturmuştur. Fe2O3
NP ve MP’leri Allium cepa
hücrelerinde yapısı bozulmuş profaz, C-metafaz, yapışıklık, köprü ve yıldız
anafaz gibi çeşitli mitotik anormalliklerin oluşmasına sebep olmuşlardır. Komet
testinde, Fe2O3’in hem NP ve hem de MP’leri, bazı
uygulamalarda A. cepa kök ucu
hücrelerinde DNA hasarında anlamlı artışa sebep olmuştur. Bu sonuçlar, Fe2O3’in
NP ve MP’lerinin yaklaşık aynı sitotoksik etkiye sebep olduğunu göstermiştir.
Diğer yandan, Fe2O3 NP’lerinin klastojenik/genotoksik
etkisinin Fe2O3 MP’lerinden daha yüksek olduğu
belirlenmiştir. Hep birlikte değerlendirildiğinde, bu araştırma her iki
partikülün sitotoksik potansiyele sahip olduğunu, özellikle Fe2O3
NP’lerinin genotoksik etkili olduğunu ve sonuçta Fe2O3
NP’lerininin güvenli bir şekilde kullanılabilmesi için daha detaylı
araştırmaların yapılması gerektiğini göstermiştir.