Dişi ve erkek sıçanlarda yaşlanma ve fruktozun oluşturduğu metabolik sendromda resveratrolün vasküler ve kan parametreleri üzerine etkilerinin incelenmesi


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2013

Öğrenci: MEHMET BİLGEHAN PEKTAŞ

Danışman: FATMA AKAR

Özet:

Son yıllarda hızla artan obezite ve metabolik sendrom hastalıklarındaki artışın temel sebepleri arasında fruktoz içeren hazır gıda ve içeceklerle beslenme de yer almaktadır. Resveratrol bazı meyvelerin yapısında bulunan antioksidan ve kardiyovasküler sistem üzerinde etkileri birçok çalışmada gösterilmiş polifenolik yapıda bir fitoaleksindir. Resveratrolün uzun süre fruktoz diyeti ve metabolik sendrom üzerindeki etkinliği tam olarak aydınlatılamamıştır. Bu çalışmada dişi ve erkek Wistar sıçanları 24 hafta boyunca içme suyu içerisinde %10 oranında fruktoz tüketimi ile beraber (%0.05) oranında resveratrol içeren yem ile beslenmiştir. Fruktoz ile oluşturulan metabolik sendromun vasküler, metabolik ve histolojik değişiklikleri üzerine resveratrol tedavisinin etkileri incelenmiştir. Sıçanların kan örneklerinde ve karaciğer dokusunda biyokimyasal parametreler ölçülmüştür. Torasik aorta dokusunda fenilefrin (10-9-10-4M) kasılma, asetilkolin (10-9-10-4M) ve insülin (10-9-3×10-6M) gevşeme yanıtları ile L-NOARG (10-4M) varlığında asetilkolin gevşemeleri incelenmiştir. Ayrıca karaciğer ve aorta dokusunda Western Blot ve Real Time-PCR yöntemleriyle IRS-1, eNOS ve iNOS protein ve mRNA düzeyleri ölçülmüş, karaciğer histolojisi incelenmiştir. Fruktoz içeren diyet ile dişi ve erkek sıçanlarda plazma glukoz, insülin, VLDL ve trigliserit düzeylerinde ayrıca karaciğer trigliserit düzeyinde artış meydana geldiği ve resveratrol tedavisinin bu parametreleri anlamlı bir şekilde düşürdüğü saptanmıştır. Fruktoz diyeti ile beslenen dişi ve erkek sıçanlarda HDL düzeylerindeki azalmanın ise resveratrol tedavisi ile anlamlı bir şekilde arttığı saptanmıştır. Fruktoz içeren diyet ile ortaya çıkan vasküler endotel-bağımlı asetilkolin ve insülin gevşemelerindeki azalma resveratrol tedavisi ile iyileştirilmiştir. Fenilefrin kasılma cevapları ise fruktoz içeren diyet ile artmış, resveratrol diyeti ile baskılanmıştır. L-NOARG (10-4M) varlığında asetilkolin gevşemelerinde ise herhangi bir farklılık gözlenmemiştir. Ayrıca sıçanlarda abdominal yağlanma, karaciğer dokusunda hiperemi ve dejenerasyon gözlemlenmiş, resveratrol tedavisi bu durumu kısmen iyileştirmiştir. Aorta ve karaciğer dokularında fruktoz tüketimiyle oluşan eNOS protein ve mRNA düzeylerinde azalmanın resveratrol tedavisi ile iyileştirildiği saptanmıştır. Ayrıca aorta iNOS protein ve mRNA düzeylerinde fruktoz tüketimi ile oluşan artış, resveratrol tedavisiyle anlamlı düzeyde azalmıştır. Aorta dokusunda IRS-1 protein ve mRNA düzeylerinde fruktoz diyetinin herhangi bir farklılığa yol açmadığı, resveratrol tedavisinin ise kısmen yükselttiği gösterilmiştir. Cinsiyet farklılıkları açısından fruktozla beslenen dişi sıçanlarda plazma trigliserit, VLDL ve HDL düzeylerinin erkek sıçanlara göre daha yüksek düzeyde olduğu gösterilmiştir. Venöz kan glukoz düzeylerinde dişi ve erkek sıçanlar arasında herhangi bir farklılık gözlenmezken, arteriyal kan glukoz düzeylerinin erkek sıçanlarda daha yüksek düzeyde olduğu saptanmıştır. Doku ağırlıkları ve plazma insülin düzeyleri açısından dişi ve erkek sıçanlar arasında herhangi bir farklılık gözlenmemiştir. Fruktozla beslenen dişi sıçanlarda fenilefrinin etkinliğinin erkek sıçanlara göre azaldığı, fakat asetilkolinin ve insülinin gevşeme yanıtlarında belirgin bir farklılık oluşmadığı gösterilmiştir. Fruktoz ile beslenen dişi sıçan aortasında iNOS protein ekspresyonunun erkek sıçanlara göre daha yüksek düzeyde olduğu gösterilmiştir. eNOS ve IRS-1 düzeylerinde ise cinsiyete bağlı herhangi bir farklılık gözlenmemiştir. Çalışma sonucu elde ettiğimiz bulgular resveratrolün, yüksek fruktoz diyeti ile ortaya çıkan vasküler fonksiyon bozukluğunu ve birçok metabolik parametreleri düzeltebileceğini göstermektedir. Böylece, fruktoz içeren diyet ile beslenmenin olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla, aynı zamanda resveratrol tüketilmesinin faydalı olabileceğini söyleyebiliriz.