İnflamatuar barsak hastalarında ekstraintestinal manifestasyonların sıklığının belirlenmesi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2017

Öğrenci: PINAR AKYÜZ DAĞLI

Danışman: MEHMET ARHAN

Özet:

İnflamatuvar barsak hastalıkları (İBH) etyolojisi ve patogenezi tam aydınlatılamayan, gastrointestinal sistemle ile sınırlı olmayıp diğer organ ve sistemleri de etkileyen sistemik bir hastalıktır. Ekstraintestinal manifestasyonlar(EİM) birçok organ ve sistemi etkilemektedir. EİM sıklığı ile ilgili birçok çalışma olmasına karşın ülkemizde bu konuda çalışmalar sınırlıdır. Bu çalışmadaki amacımız EİM sıklığını hastanemizde takip edilen İBH hastalarında belirlemek ve daha önce yapılan çalışmalarla karşılaştırmaktır. Ocak 2014 ile aralık 2016 tarihleri arasında Gazi Üniversitesi Hastanesi Gastroenteroloji polikliniğinde takip olan hastaların kayıtları retrospektif olarak incelendi. İBH olan 393 hasta çalışmaya dahil edilirken hastaların 276‟sında ÜK, 117 sinde CH tanısı mevcuttu. Hastaların 171‟i kadın 222‟si erkek hastalardan oluşuyordu. İBH da ortalama yaşı 44,72 iken, ÜK ortalama yaşı 47,09 ve CH ortalama yaşı 39,13 idi. CH hastaları anatomik tutulum yerine ve klinik tipine göre gruplandırılırken, ÜK hastaları da anatomik tutulum yerine göre gruplandırıldı. EİM varlığının demografik özellikler, tanı grupları, cinsiyet, anatomik tutulum yerleri, CH klinik tipleri ve fistül tipleri ile ilişkisi incelendi. EİM alt gruplarının ÜK ve CH‟ da dağılımı, birbiriyle ilişkisi, cinsiyet ve yaş grupları ile ilişkisi değerlendirildi. Ayrıca İBH tanısına göre EİM ortaya çıkış süreleri belirlendi. Çalışmamızda 393 hastanın 139‟unda en az bir tane EİM görülürken, sıklık %35,4 olarak saptandı. En sık görülen EİM hepatobiliyer manifestasyonlarken, alt gruplar incelendiğinde en sık EİM hepatosteatozdu. ÜK ile CH karşılaştırıldığında EİM sıklığı CH‟ da ÜK göre daha sık saptandı. EİM sıklığı cinsiyetler arasında benzerdi. EİM varlığı ile tanı grupları, anatomik tutulum yeri, CH klinik tipi, fistül tipleri arasında anlamlı ilişki saptanmadı. EİM tek tek değerlendirildiğinde ÜK‟ de hepatosteatozun proktit olan hastalarda, DVT‟nin ise ekstensif kolit olan hastalarda sıklığı daha yüksek bulundu. CH‟da ise EN ve sakroileit kolonik tutulumda, aftöz stomatit ileokolonik tutulumda daha sık saptandı. Nefrolitiazis penetran+ strüktüran CH‟da sıklığı yüksek bulundu. Tip 1 periferik artropati, sakroilei, psöriazis, hepatosteatoz, kolelitiazis sıklığı CH‟ da daha yüksekken, PSK ise sadece ÜK hastalarında görüldü. Tip 2 periferik artrit, sakroileit, EN, aftöz stomatit kadın cinsiyette sıklığı artmıştı. Yetişkin yaş grubuna göre geriatrik grupta DVT ve pulmoner tutulum sıklığı yüksek saptandı. EİM birbiriyle ilişkisi değerlendirildiğinde doğru orantılı ilişki görülmezken bazı EİM‟larda diğer EİM‟lerin görülme sıklığında anlamlı azalma saptandı.