Temporomandibular Eklem Disk İnterferens Rahatsızlıklarında Öne Konumlandırıcı Splint Tedavisinin Eklem Sesi Üzerine Etkisinin Değerlendirilmesi


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Dilek Kaymak

Danışman: ARİFE DOĞAN

Özet:

Bu çalışmanın amacı, temporomandibular eklem disk interferens rahatsızlığına sahip hastalara öne konumlandırıcı splint uygulayarak tedavi etkinliğini klinik verilere göre ve eklem seslerinin spektral analiz verilerine göre belirlemektir. Bu çalışma temporomandibular eklem disk interferens rahatsızlığına sahip 26 hasta üzerinde yapılmıştır. Hastalar 6 hafta süresince öne konumlandırcı splint kullanımı ile tedavi edilmiştir. Öne konumlandırıcı splintin uygulandığı seansta hastaların klinik muayeneleri yapılmış, eklem sesleri kaydedilmiş ve 6 haftalık tedavi sonrasında klinik muayene ve eklem sesi kayıtları yinelenmiştir. Elde edilen eklem seslerinin tedavi öncesi ve sonrası amplitüd değerleri ölçülerek karşılaştırılmıştır. Ayrıca kaydedilen eklem sesleri evrimsel spektrum analizi ile incelenerek eklem seslerinin spektral analizleri yapılmıştır. Klinik veriler ve spektral analiz verileri ile öne konumlandırıcı splint başarısı değerlendirilmiştir. Klinik veri ile başarı değerlendirmesinde ağrı ve disfonksiyon parametreleri, spektral analiz verileri ile başarı değerlendirmesinde ise ses tipi ve ses parametreleri esas alınmıştır. Çalışmamız sonucunda öne konumlandırıcı splint tedavisi ile mandibular açma ve kapamada kaydedilen eklem sesi amplitüd değerlerinde anlamlı bir düşüş belirlenmiştir. Tedavi öncesi ve sonrası açma veya kapama hareketi sırasında sağ ve sol eklemlerin eklem sesi amplitüd değerleri arasında, sağ veya sol eklemlerin açma ve kapama hareketleri sırasında eklem sesi amplitüd değerleri arasında anlamlı fark bulunmamıştır. Klinik veriler doğrultusunda elde edilen başarı oranları, spektral analiz verileriyle elde edilen başarı oranlarından daha yüksek bulunmuştur. Klinik muayene ve spektral analiz verileriyle elde edilen başarı oranlarındaki farklılıklar dikkate alındığında, tedavi etkinliğini doğru değerlendirmek için bu yöntemlerin birlikte kullanımının uygun olduğu sonucuna varılmıştır.