ARAP ÜLKELERİNDE OKUTULAN LİSE TARİH DERS KİTAPLARINDA TÜRKLER (ÜRDÜN VE SURİYE ÖRNEĞİ)


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2009

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Mehmet YİĞİT

Danışman: MUSTAFA SAFRAN

Özet:

Bu arastırmada; yüzyıllarca beraber yasadığımız ve ortak bir kültür olusturduğumuz, Arap ülkelerinde okutulan lise tarih ders kitaplarında, Türkler ve Türklerle ilgili konuların nasıl verildiği tespit edilmeye çalısılmıstır. Arastırma sayesinde coğrafi, kültürel ve tarihsel olarak çok yakın olduğumuz ve çok iyi tanıdığımızı düsündüğümüz Arap milletinin, Türkler hakkında nasıl bir bilgiye sahip oldukları ve bunu gelecek nesillere nasıl aktardıklarını, bu aktarım sırasında tarihin bir bilim olarak ve tarih dersinin bir siyasi araç olarak kötüye kullanılıp kullanılmadığı ortaya konulmaya çalısılmıstır. Arastırmamız; ders kitabı incelemesidir. Arastırmanın yapıldığı ülkelere gidilerek eğitim sistemleri yerinde incelenmis, günümüzde okutulan tarih ders kitapları temin edilmis, tercümeleri yapılmıs, doküman analizi yapılarak elde edilen bulgular; içerik, görsel materyal ve değerlendirme soruları seklinde gruplandırılarak ayrı ayrı incelenmistir. Bu inceleme sonunda sırasıyla tarih bilimini kötüye kullanmanın yapılıp yapılmadığı, görsel malzemelerin nasıl kullanıldığı ve Bloom'un sınıflandırma sistemine göre hangi tip değerlendirmelerin yapıldığı ortaya çıkarılmıs ve yorumlanmıstır. Arastırma sonucunda; özellikle günümüz devlet iliskilerine göre tarih anlatımının da farklı sekillendiği görülmüstür. Günümüzdeki iliskilerin iyi olduğu, Ürdün Hasimi Krallığı ders kitaplarında daha köklü bir Osmanlı kültürü anlatımı ve sahiplenme görülürken, son dönemler hariç gergin bir iliskimiz olan Suriye Arap Cumhuriyeti tarih ders kitaplarında tamamen bir dıslama, yadsıma ve isgal kavramlarının kullanımı görülmektedir. Ancak her iki ülkede de Osmanlı Devleti'nin son döneminin genis yer kapladığı, İttihat ve Terakkki Partisi yönetiminin günah keçisi ilan edilerek bir sabitlenme yapıldığı ve Arap isyanının asıl nedeni olarak gösterildiği görülmektedir.Ayrıca halifelik müessesisinin Türklere geçisinden bahsedilmeyisi ve yadsınması da oldukça manidardır. Kültürel, coğrafî ve tarihsel olarak oldukça yakın olduğumuz Arap milletiyle kültürel iliskilerimiz daha gelistirilmeli, ders kitaplarımızda ortak mirasımızın bütünlestirici ve barısçıl bir sekilde anlatılması için ortak komisyonlar kurulmalı ve öğrenci değisim programları olusturulmalıdır.