Fare gözünde deneysel olarak endotoksinle oluşturulan üveit modelinde endotelin peptidlerin rolü


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2008

Öğrenci: HASAN ALİ TUFAN

Danışman: MERAL OR

Özet:

Endotelin 1 (ET-1), endojen vazoaktif peptid olup bilinen en potent vazokonstrüktör maddedir. Endotelinlerin ve reseptörlerinin oküler dokularda varlığı gösterilmiş olup aköz protein konsantrasyonu (APK) üzerinde etkilerinin olduğu ve üveit etyopatogenezinde rol aldığı belirtilmiştir. Bu çalışmada, endotoksinle üveit modeli oluşturulan farelerde serum ve humör aköz (HA) ET-1 düzeyindeki ve APK’deki değişiklikler araştırılmıştır. Aynı zamanda intraperitoneal olarak uygulanan ETA reseptör antagonistinin 64 (BQ123), non-selektif ET-1 atagonistinin (bosentan), non-selektif nitrik oksit sentaz inhibitörünün (L-NAME) ve non-selektif siklooksijenaz enzim inhibitörünün (indometazin) bu parametrelere olan etkileri değerlendirilmiştir. Bunlara ek olarak, üveal enflamasyonun şiddeti histopatolojik olarak değerlendirilmiştir. Çalışmamızda, 48 farenin (8 haftalık, 25 gr) 96 gözü değerlendirilmiştir. Fareler sekiz grupta incelenmiştir. Herhangi bir işlem yapılmayan birinci grup, kontrol grubunu oluşturmaktadır. İkinci gruba, intraperitoneal lipopolisakkarit (LPS, S. Thphmirium, 50μg/0.1ml) enjeksiyonu uygulanarak deneysel üveit modeli oluşturulmuştur. Üçüncü gruba, eş zamanlı olarak intraperitoneal LPS ve BQ123 (25μgr/0.05ml) enjeksiyonu yapılmıştır. Dördüncü gruba, benzer uygulama ile LPS ve Bosentan (100μgr/0.2ml) enjeksiyonu yapılmıştır. Beşinci gruba, benzer uygulama ile LPS ve L-NAME (10mg/kg/0.2ml) enjeksiyonu yapılmıştır. Altıncı gruba, benzer uygulama ve dozda LPS, bosentan ve L-NAME enjeksiyonu yapılmıştır. Yedinci gruba, benzer uygulama ile LPS ve indometazinin (10mg/kg/0.2ml) enjeksiyonu yapılmıştır. Sekizinci gruba, benzer uygulama ve dozda LPS, indometazin ve bosentan enjeksiyonu yapılmıştır. Enjeksiyonlardan 24 saat sonra, serum ve HA (sağ gözler) örnekleri alınmıştır. Serum ve HA ET-1 düzeyleri kantitatif sandviç enzim immünassay yöntemi ile ölçülmüştür. APK, modifiye Lowry metodu ile ölçülmüştür. Örneklerin toplanmasını takiben hayvanlar sakrifiye edilmiş ve histopatolojik değerlendirme için sol gözleri enüklee edilmiştir. 65 Kontrol grubunda ortalama serum ve HA ET-1 düzeyi sırasıyla 95,90±32,53 pg/ml ve 144,03±44,71 pg/ml’idi. Kontrol grubunda ortalama APK 270,87±149,09 pg/ml düzeyindeydi. LPS ejeksiyonu, serum, HA ET-1 düzeyinde ve APK’de belirgin bir artışa neden olmuş olup bu değerler sırasıyla 291,94±74,97 pg/ml (p=0.004), 565,67±376,29 pg/ml (p=0,037) ve 783,40±74,43 pg/ml’idi (p=0,004). Aynı zamanda, LPS enjeksiyonu yapılan farelerde histopatolojik olarak şiddetli üveit tablosu izlenmiştir. BQ123 enjeksiyonu, LPS’nin neden olduğu serum ve HA ET-1 düzeyindeki ve APK’deki artışı engellemiştir; bu parametreler sırasıyla, 83,33±37,56 pg/ml (p=0.004), 138,91±63,70 pg/ml (p=0,037) and 525,01±49,23 pg/ml (p=0,037) olarak ölçülmüştür. Benzer şekilde, BQ123, LPS’nin neden oldu üveit tablosunu histopatolojik olarak engellemiştir. Bosentan enjeksiyonu, LPS’nin bu parametrelerde neden olduğu artışı engelleyememekte hatta arttırmaktadır; bu parametreler sırasıyla 386,23±176,78 pg/ml (p>0.05), 540,33±214,18 pg/ml (p>0.05) and 1107,10±117,67 pg/ml (p=0,055) olarak ölçülmüştür. L-NAME enjeksiyonu, tek başına LPS ejeksiyonu ile karşılaştırıldığında serum ET-1 düzeyinde ve APK’de düşüş sağlamıştır, bu değerler sırasıyla 76,09±23,32 pg/ml (p=0.004) ve 544,13±75,52 pg/ml (p=0,004) olarak ölçülmüştür. L-NAME enjeksiyonu sonrası, HA ET-1 düzeyi 232,38±114,53 pg/ml olup sağlanan düşüş düşüş istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p=0.109). Bu bulgularla uyumlu şekilde histopatolojik olarak L-NAME enjeksiyonu ile LPS ile uyarılan üveiti engellemiştir. L-NAME ve bosentan kombinasyonu, hem serum hem de HA’da LPS’nin neden olduğu ET-1 artışını değiştirmemiş ancak APK’de azalma sağlamıştır, bu parametreler sırasıyla 256,30±109,68 pg/ml (p>0.05), 469,65±124,80 (p>0.05) ve 569,57±81,11 pg/ml (p=0,006) idi. İndometazin enjeksiyonu, sadece LPS uygulamasına göre serum ve HA ET-1 seviyesinde, sırasıyla 171,31±121,61 pg/ml ve 375,00±243,98 pg/ml azalma sağlamış; ancak bu değer istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p>0.05). İndometazin enjeksiyonu sonrası, ortalama APK 322,08±13,05 pg/ml olup bu değer LPS’nin neden olduğu APK artışından anlamlı olarak daha az bulunmuştur (p=0,004). Benzer şekilde, indometazinin, LPS’nin indüklediği üveit tablosunu histopatolojik olarak gerilettiği izlenmiştir. İndometazin ve bosentan kombinasyonu uygulamasında ortalama serum ve HA ET-1 düzeyleri sırasıyla 99,94±80,11 pg/ml ve 394,95±355,72 pg/ml olup tek başına indometazin uygulamasına göre istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p>0.05). Bu gruplar arasında histopatolojik bulgular da benzerdir. Sekizinci grupta ortalama APK düzeyi 760,41±86,97 pg/ml olup yedinci gruptan anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (p=0,004). ET-1 üveit etyopatogenezinde önemli bir mediatördür. ETA reseptörünün blokajı, hem serum hem de HA’da ET-1 düzeyini düşürmektedir. ETA reseptör antagonistleri aynı zamanda LPS’nin neden olduğu üveitte düzelme sağlamaktadır. ETB reseptör blokajı hem serum hem de HA’da ET-1 düzeyini arttırmakta ve üveit tablosunu şiddetlendirmektedir. ET-1 sentez ve salınımını engelleyen veya ETA reseptör antagonizması sağlayan tedavi modaliteleri ile ilgili daha ileri çalışmalar yapıldığı takdirde, bu modalitelerin üveit tedavisinde kullanılabileceği düşüncesindeyiz.