GAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ KLİNİĞİ GÖLBAŞI ALKOL SERVİSİ’NDE, YATARAK TEDAVİYE İLK KEZ VE TEKRARLAYAN KERELER BAŞVURAN, ALKOL BAĞIMLISI ERKEK HASTALARIN BİLİŞSEL MODELE GÖRE KARŞILAŞTIRILMASI


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2008

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: KARDEM AÇIKYÜREK

Danışman: SELÇUK ASLAN

Özet:

Bu çalışmada, alkol bağımlısı hastalarda alkol kullanma ile ilgili inançların, relaps ortaya çıkmasında etkili olabileceği düşünülerek, bu inançlar yatış sayıları ve relaps/ remisyon durumları farklı hasta gruplarında karşılaştırıldı. Bunun için, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Gölbaşı Alkol Tedavi Servisi’nde yatarak tedavi gören, DSM- IV tanı ölçütlerine göre Alkol Bağımlılığı tanısı almış, en az 2 haftadır alkol alımı olmayan, yoksunluk tedavisi tamamlanmış 60 erkek hasta çalışmaya alındı. Örneklem yatış şekline göre ; ilk kez yatarak tedavi görenler (n= 28) , tekrarlayan kereler yatarak tedavi görenler (n=32) , relaps/remisyon durumlarına göre; hiç remisyona girmeyenler ve erken remisyon aşamasından yineleme gelişenler (n= 40) , kalıcı remisyon aşamasında yineleme gelişenler (n=20) şeklinde iki grup oluşturularak karşılaştırıldı. Karşılaştırılan hasta grupları arasında ilk değerlendirmede hipotezimizi destekleyen verilere ulaşılamamış olsa da, aşağıdaki sonuçlar dikkate değer bulundu: İlk kez yatarak tedavi gören katılımcılarda tekrarlayan kereler yatarak tedavi görenlere göre; öyküde yoksunluğa bağlı epileptik nöbet, tüketilen günlük ortalama alkol miktarı ve öyküde remisyona girme oranları anlamlı olarak daha düşük bulundu.Ayrıca tekrarlayan kereler yatarak tedavi gören grupta MATT puanları literatürle uyumlu şekilde anlamlı olarak yüksek bulundu. Her ne kadar iki grup arasında relapsı öngörmede etkili olabileceğini düşündüğümüz inançlar açısından fark bulunamasa da, relapsı öngörmede etkili olabilecek bu değişkenler açısından fark bulunması anlamlıydı. Remisyon/ relaps durumlarına göre karşılaştırılan gruplar arasında; kalıcı remisyon öyküsü olanların yaş ortalaması, diğer gruba göre anlamlı düzeyde yüksek bulundu. Alkol kullanma isteği ile ilgili inançların ; alkole başlama yaşı, hergün alkol kullanmaya başlama yaşı ile anlamlı negatif korelasyon gösterdiği saptandı. Depresyon düzeyi ile hergün alkol kullanmaya başlama yaşı, anksiyete düzeyi ile alkole başlama yaşı arasında anlamlı negatif korelasyon saptandı. RPS/ İsteğin derecesi ile hergün alkol kullanmaya başlama yaşı arasında anlamlı negatif korelasyon saptandı. Depresyon düzeyi ile relaps olasılığı, madde kullanımı ve alkol kullanma isteği ile ilişkili inançlar arasında anlamlı pozitif korelasyon saptandı. Anksiyete düzeyi ile relaps olasılığı arasında anlamlı pozitif korelasyon saptandı. Alkol kullanma isteği ile ilişkili inançlar ile relaps olasılığı ve madde kullanımı le ilgili inançlar arasında anlamlı pozitif korelasyon saptandı. Madde kullanımı ile ilgili inançlar ile relaps olasılığı arasında anlamlı pozitif korelasyon saptandı. Ayrıca doğrusal regresyon analizleri sonucu; Katılımcıların yatış sayılarının artmasının hipotezimizi destekler şekilde madde kullanma ile ilgili inançlardan anlamlı düzeyde etkilendiği, yatış sayısındaki artışın olumusuz inançları arttırdığı saptandı. (p=0.019) Öyküde kalıcı remisyonun varlığının anksiyete düzeylerinde anlamlı düşme yaratan bir değişken olduğu saptandı. (p=0.006) Tekrarlayan yatışların MATT puanlarını anlamlı düzeyde arttıran bir değişken olduğu saptandı. (p< 0.001)