Sinüs ven trombozu geçiren hastalarda risk faktörleri, klinik özellikler ve prognozun değerlendirilmesi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Öğrenci: HAVVA MELTEM MUTLUCAN

Danışman: HALE ZEYNEP BATUR ÇAĞLAYAN

Özet:

Serebral venöz sinüs trombozu (SVT), dural sinüs ve serebral venlerin parsiyel ya da komplet olarak oklüde olmasıyla kademeli olarak gelişen beyin ödemi ve artmış intrakranial basınç ile karakterize serebrovasküler hastalıkların nadir görülen bir alt türüdür. Serebral venöz sinüs trombozu özellikle genç yaş grubunu etkileyen ve kadın/erkek oranı 3/1 olan bir hastalıktır. Bu çalışmada Ocak 2006 Haziran 2015 tarihleri arasında serebral venöz sinüs trombozu tanısı almış 53 hasta retrospektif olarak etyolojik risk faktörleri, laboratuvar bulguları, verilen tedavi, taburculuk ve takipteki klinik durumu açısından incelendi. Çalışmaya katılan hastalarda risk faktörleri sıklık sırasına göre trombofili paneli anormalliği, hemogram anormalliği, eşlik eden malignite, puerperium, lokal enfeksiyonlar ve OKS kullanımıdır. Çalışmamızda risk faktörlerini cinsiyetlere göre karşılaştırdığımızda kadınlarda en sık risk faktörü %25,8 oranıyla anemi, erkeklerde ise %22,7 oranıyla lokal enfeksiyon olarak saptandı. Kadın hastaların %45'inde cinsiyete özgü risk faktörleri saptandı. Başvuru sırasında %69,8 ile en çok görülen semptom baş ağrısı olup çoklu semptomu olanlar tüm hastaların %64,2'sini oluşturmaktaydı. En sık SVT lokalizasyonu transvers sinüs olarak tespit edildi. Taburculuk sonrası takiplerde yapılan kontrol MRV görüntülemelerde %58,4 oranında rekanalizasyon olduğu görüldü. Çalışmamızda izlediğimiz hastaların prognozu literatürle karşılaştırdığımızda daha iyi olarak tespit edildi. Bu sonuca çeşitli durumlar sebep olmuş olabilir. Hasta kayıtlarına retrospektif ulaşılmasından ve hastane bilgi yönetim sistemi değişikliğinden kaynaklanan veri kayıpları, çalışmamızın tek merkezli ve sınırlı sayıda hasta grubunda yapılmış olması çalışmanın istatistiksel gücünü etkilemiş olabilir. Ayrıca bu farklılığın ortaya çıkmasına ISCVT çalışmasına dahil edilen merkezlerin Asya kıtasındaki merkezleri kapsamıyor olması da neden olmuş olabilir. Yıllar içinde tıbbi gelişmelerle sinüs ven trombozuna daha erken ve kolay tanı konulmakta, bu da mortalite ve morbiditeyi düşürmektedir. SVT çoğunlukla multifaktöryel bir hastalıktır. Erişkinlerde SVT'nin majör risk faktörleri hiperkoagülabilite, oral kontraseptif kullanımı, hamilelik, puerperium, malignansi, enfeksiyon, kafa travması ve mekanik presipitan faktörlerdir. SVT tanısı alan hastalar tüm risk faktörleri yönünden taranmalıdır; gözden kaçan risk faktörlerinden özellikle cinsiyete spesifik olanlar hastalık rekürrensi açısından önemlidir. Tedavi modalitelerini etkinlik ve güvenilirlik açısından karşılaştırmak için çok merkezli ve randomize çalışmalara ihtiyaç vardır.