Kronik böbrek hastalığında serum YKL-40 ve endotel disfonksiyonu ilişkisi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2013

Öğrenci: GÜL SEMA YILDIRAN

Danışman: ÜLVER DERİCİ

Özet:

Kronik böbrek hastalığı, tüm dünyada, önemli bir halk sağlığı sorunudur. Kronik böbrek hastalığı olan bireylerde, kardiyovasküler hastalık riski ve kardiyovasküler olaylara bağlı mortalite artmaktadır. Kronik böbrek hastalığında, geleneksel kardiyovasküler risk faktörleri tek başına bu yüksek prevelans ve insidansı açıklayamaz. Bu nedenle endotel disfonksiyonu, oksidatif stres ve insülin direnci gibi geleneksel olmayan risk faktörleri incelenmeye başlanmıştır. Birçok inflamatuar sitokin, vasküler inflamasyona ve bunun sonucu olarak endotel disfonksiyonuna neden olur. YKL-40, akut ve kronik inflamasyonda artan ve endotel disfonksiyonunda rol alan glikoprotein yapıda bir moleküldür. Biz bu çalışmada, kronik böbrek hastalığı olan bireylerdeki kardiyovasküler olayların patogenezinde önemli bir role sahip olan endotel disfonksiyonu ve yeni bir proinflamatuar belirteç olan YKL-40 düzeyi ile arasındaki ilişkiyi araştırdık. Çalışmaya, 29 hemodiyaliz hastası, 101 kronik böbrek hastası ve 38 sağlıklı kontrol grubu dahil edildi. Gruplar arasında yaş, cinsiyet, sigara kullanımı açısından anlamlı farklılık bulunmadı (p>0,05). KBH ve HD hasta gruplarında eşlik eden hastalıklar (DM, HT, KVH) açısından anlamlı farklılık saptanmadı (p>0,05). YKL-40 düzeyi kontrol grubunda (31,73±21,12 ng/ml), KBH (55,98±22,96 ng/ml) ve HD (83,91±16,88ng/ml) grubuna göre anlamlı derecede düşük saptandı (p<0,001). Endotel disfonksiyonu belirteci olarak bakılan akım aracılı vasodilatasyon (FMD) yüzdeleri kontrol grubunda %13,24±6,34, KBH grubunda %4,82±3,79, HD grubunda %2,97±2,73 olarak saptandı. HD grubunda FMD ölçümü diğer gruplara göre anlamlı derecede düşük bulundu (p=0,015). Yapılan korelasyon analizinde, YKL-40?ın GFH ile istatiksel olarak anlamlı, negatif yönde, güçlü korelasyonunun olduğu gösterildi (r=-0,674, p<0,001). Aynı zamanda, YKL-40 düzeylerinin FMD, albumin, hemoglobin ve HDL kolesterol düzeyleri ile arasında negatif yönlü, istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon olduğu dikkati çekti. YKL-40 düzeyleri arttıkça FMD yüzdeleri anlamlı olarak azalmaktaydı(r=-0,471,p<0,001). YKL-40 düzeyleri CRP, ürik asit ve TG değerleri ile anlamlı pozitif korelasyon gösterirken yaş ile zayıf pozitif yönlü bir korelasyon içindeydi. Sonuç olarak biz bu çalışmamızda; YKL-40?ın kronik böbrek hastalığının evresi ile doğrusal bir ilişki içinde arttığını; endotel disfonksiyonunun göstergesi olarak yapılan FMD ölçümleri ile negatif; sık kullanılan inflamatuar belirteçler olan CRP düzeyleri ile pozitif yönde; albumin ile negatif yönde korele olduğunu saptadık. Bu durum YKL-40?ın, kronik böbrek hastalarında, kardiyovasküler hastalığın öncüsü sayılan endotel disfonksiyonunu ve proinlamatuar süreci değerlendirmek için iyi bir belirteç olabileceğini düşündürmüştür.