Tip 1 diyabetli çocuklarda subklinik aterosklerozun ve nitrik oksit s-endoglin düzeylerinin değerlendirilmesi


Tezin Türü: Tıpta Yandal Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2014

Öğrenci: HAMDİ CİHAN EMEKSİZ

Danışman: AYSUN BİDECİ

Özet:

Tip 1 diyabetes mellituslu (T1DM) erişkinlerde en sık ölüm nedeni kardiyovasküler hastalılardır (KVH). Ateroskleroz, KVH'a zemin hazırlayan temel risk faktörüdür. Erişkinlerde en önde gelen aterosklerotik risk faktörleri arasında yer alan diyabet, çocuklarda da aterosklerotik risk faktörleri içerisinde gösterilmektedir. Çocuklarda T1DM sıklığı tüm dünyada hızla artmaktadır. Bu nedenle daha çocukluk döneminde subklinik aterosklerozun tanınması, bu çocuklarda erken dönemde diyabete bağlı gelişebilecek KVH'ı önlemede yardımcı olabilir. Çalışmamızda, diyabetli çocuk ve ergenlerde, biyokimyasal olarak plazma S-endoglin ve nitrik oksit (NO) seviyesi, radyolojik olarak ise akım aracılı dilatasyon (FMD) ve karotis intima media kalınlığı (KİMK) ölçümü ile subklinik ateroskleroz araştırıldı ve T1DM'li çocuklarda mikroalbüminüri varlığının bu parametrelerle olan ilişkisi incelendi. Çalısmada 11-19 yaş arası mikroalbüminürisi olan [MA (+)] 15 T1DM'li hasta, mikroalbüminürisi olmayan [MA (-)] 33 T1DM'li hasta ve 29 sağlıklı kontrol yer aldı. Tüm katılımcıların serum NO, plazma S-endoglin, FMD ve KİMK ölçümleri yapıldı. Ortalama NO seviyeleri açısından üç grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı (p=0,005). MA (+) ve MA (-) gruplarının NO seviyesi kontrol grubuna göre yüksek tesbit edildi (sırasıyla p=0,04 ve p=0,06). S-endoglin seviyesi, MA (-) grupta, kontrol grubuna göre yüksek tesbit edilirken (p<0,001); MA (+) ve MA (-) ile MA (+) ve kontrol grubu arasında S-endoglin seviyesi açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Ortalama FMD yüzdeleri açısından üç grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı (p=0,032). MA (+) grubunun FMD yüzdesi, kontrol grubuna ve MA (-) olan gruba göre düşük tesbit edildi (sırasıyla p=0,020 ve p=0,036). KİMK açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p=0,443). Sonuç olarak MA'sı olan T1DM'liler, MA'sı olmayan T1DM'lilere göre yapısal olarak ortaya konmasa da fonksiyonel olarak artmış erken ateroskleroz riski altındadırlar. S-endoglin molekülünün aterosklerotik süreç ve diyabetin mikrovasküler komplikasyonlarıyla olan ilişkisini değerlendirecek S-endoglin seviyesinin aralıklı ölçüleceği prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır.