Hipokampal mikroglia aktivasyonu ile serum S100B düzeyi arasındaki olası korelasyonun sıçanlarda lityum-pilokarpin ile oluşturulan deneysel bir status epileptikus modelinde incelenmesi ve minosiklinin etkilerinin araştırılması


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Öğrenci: ERKUT BAHA BULDUK

Danışman: GÖKHAN KURT

Özet:

Bu çalışmanın amacı hipokampal mikroglia aktivasyonu ile serum S100B düzeyi arasındaki olası korelasyonun lityum-pilokarpin ile oluşturulan deneysel bir status epileptikus modelinde incelenmesi ve minosiklin in etkilerinin araştırılmasıdır. Deneylerde 12 haftalık 200-250 g arası ağırlığa sahip erkek Sprague-Dawley sıçanlar kullanıldı (n=24). Sıçanlar, 4 gruba ayrıldı. Deney grubunda lityum-pilokarpin ile SE indüklenmiş hayvanlar yer aldı. Deney hayvanlarına pilokarpin enjeksiyonundan 24 saat önce lityum klorid uygulandı (127 mg/kg. i.p.). Pilokarpin tek doz olarak uygulandı (30 mg/kg, i.p.). Ayrıca pilokarpin den 30 dakika önce kolinerjik yan etkileri ortadan kaldırmak maksadı ile sıçanlara metilskopolamin-bromid (1mg/kg) verildi. Nöbetler Racine skalasına göre derecelendirildi. SE nin başlangıcı süregelen nöbet aktivitesinin başlangıcı olarak tanımlandı (nöbetler arasında normalleşme olmaksızın) . SE oluşan sıçanlarda, SE süresi i.p. diazepam (10 mg/kg) ile kontrol altına alındı. Deney grupları aşağıdaki şekilde planlanmıştır: Grup 1(Kontrol, n=6): Bu gruptaki hayvanlara herhangi bir işlem uygulanmadı. Grup 2 (Sham,n=6): Sıçanlara lityum, metilskopolamin ve pilokarpin yerine salin verildi. Salin enjeksiyonundan 2 saat sonra tek doz diazepam enjekte edildi. Grup 3 (Status Epileptikus): Sıçanlara pilokarpin enjeksiyonundan 24 saat önce lityum klorid uygulandı (127 mg/kg. i.p.). Pilokarpin tek doz olarak uygulandı (30 mg/kg, i.p.). Ayrıca hayvanlara metilskopolamin de verildi.Nöbetleri sonlandırmak için ilk pilokarpin dozundan 60 dakika sonra diazepam ( 10 mg/kg i.p. ) uygulandı. 3, 4, 5, 6 ve 7. günlerde bütün sıçanlara ölüm oranını azaltmak için 09:30-10:30 ve 16:30- 17:30 zaman dilimlerinde günde 2 defa 5 ml subkutan enjeksiyon ile salin ve gavaj ile yaklaşık 1 ml TPN solüsyonu verildi Grup 4 (Status Epileptikus + Minosiklin): Grup 3 deki aynı deney protokolü minosiklin varlığında tekrarlandı. Minosiklin 0.1 M fosfat tamponu içerisinde çözülerek (pH:7.4), i.p olarak 3, 4, 5, 6 ve 7. günlerde 50 mg/kg dozunda uygulandı. Lityum uygulamasını takiben 8. günde sıçanların tamamının hipokampusları çıkarıldı ve dorsal hipokampusta OX-42 ve GFAP ekspresyonu immünhistokimyasal yöntemlerle değerlendirildi. Ayrıca, hipokampuslar çıkarılmadan önce hayvanların periferik venlerinden kan alınarak S100B tayini yapıldı. Bu çalışmanın sonucunda, Kontrol grubuna göre SE ve SE + Minosiklin gruplarındaki kan S100B düzeylerindeki yüksekliğin, literatüre bakıldığında eksitotoksik hasar sonucu glialar tarafından salınan S100B nin , sürmekte olan hasarı ve buna karşı gelişen glial reaktiviteyi yansıtmasından kaynaklandığını düşündürdü. Ayrıca Kontrol grubundaki CA1 de OX42 (+) mikroglia sayısı ve DG de GFAP (+) astrosit sayısının SE grubundan anlamlı olarak daha düşük bulunması ise epilepsi gibi nörodejeneratif hastalıklarda nöroinflamatuar süreçlerin tetiklendiği mikroglial aktivasyonun varlığını düşündürdü.