TEDAVİYE DİRENÇLİ MAJÖR DEPRESYON HASTALARINA UYGULANAN TEKRARLAYICI TRANSKRANİYAL MANYETİK STİMÜLASYONUN ETKİNLİĞİNİN AĞRI ALGISI İLE İLİŞKİSİ


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2021

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: UTKAN BORAN AŞIK

Danışman: İrem Ekmekci Ertek

Özet:

Majör depresyon ve ağrı, klinik pratikte sık olarak birlikte görülen durumlardır. Majör depresyon nedeniyle tedaviye başvuran hastalarda eşlik eden ağrı şikayeti sıklıkla bulunduğu gibi, kronik ağrı sebebiyle tedaviye başvuran hastalarda da depresyonun eşlik ettiği bildirilmektedir . Beyindeki monoaminlerin nörokimyasal dengesizliğinin hem depresyonun ortaya çıkmasında hem de ağrı algısındaki değişikliklerde etkili olabileceği önerilmektedir. Depresyon ve ağrı; birbirlerinin şiddetini arttırırken, birbirlerinin tedavisini de güçleştirmektedir. Tekrarlayıcı transkraniyal manyetik stimülasyon (rTMS), hem tedaviye dirençli majör depresyonun tedavisinde, hem de ağrı sendromlarının tedavisinde yaygınlığı dünya çapında giderek artan bir şekilde kullanılmaktadır. Bu çalışmada amaç, tedaviye dirençli majör depresyon hastalarında rTMS tedavisinin etkinliğinin ağrı algısı ile ilişkisini incelemektir. Çalışma, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’na başvuran, DSM-5 tanı ölçütlerine göre majör depresyon tanısı konmuş, yeterli dozda ve sürede antidepresan farmakolojik tedavisine rağmen tedaviye yanıtsız olduğu değerlendirilmiş 20 hasta ile gerçekleştirilmiştir. Hastaların rTMS tedavisi esnasında mevcut farmakolojik tedavilerine yeni ilaç eklenmemiş, kullanmış oldukları ilaçların dozları değiştirilmemiştir. Hastalara sol dorsolateral prefrontal kortekse 10 Hz. frekansta (yüksek frekans), motor eşiğin %120’si şiddetinde, her seansta 3000 atım olmak üzere toplam 20 günde 20 seans rTMS uygulanmıştır. Hastaların tedavi öncesindeki ve tedavi sonrasındaki hastalık şiddetleri Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HAM-D), 91 Hamilton Anksiyete Değerlendirme Ölçeği (HAM-A) ve Beck Depresyon Envanteri (BDE) ile ölçülmüş; ağrı algıları ise tedavi öncesinde ve tedavi sonrasında Kısa Ağrı Envanteri (KAE) ve Vizüel Analog Skala (VAS) ile değerlendirilmiştir. Etik kaygılar nedeniyle, hastalara ağrılı uyaran vermek amacıyla, tedavi amacıyla da kullanılan bir yöntem olan Transkutanöz Elektriksel Sinir Uyarımı (TENS) kullanılmıştır. Tedavi öncesinde ve tedavi sonrasındaki değerler karşılaştırıldığında BDE, HAM-D, HAM-A, KAE ölçeklerinde istatistiksel olarak anlamlı azalma ve ağrı algısında istatistiksel olarak anlamlı değişiklikler olduğu gözlenmiştir. HAM-D’ye göre 13 hastanın (%65) tedaviye yanıt verdiği, 2 hastanın (%10) remisyona girdiği gözlenmiştir. Literatürdeki diğer çalışmalarla karşılaştırıldığında, rTMS tedavisinin orta depresyon grubunda ağır depresyon grubuna göre daha etkili olduğu, tedavinin frekansı arttırıldıkça tedavi yanıtının arttığı değerlendirilmiştir. rTMS’nin depresyonu tedavi edici etkisinden bağımsız olarak ağrı algısı üzerinde olumlu etkileri olabileceği değerlendirilmiştir. Bu çalışma, tedaviye dirençli majör depresyon hastalarında rTMS’nin etkili olduğunu, aynı zamanda ağrı algısında olumlu yönde değişiklik yaptığını göstermiştir. Ancak daha geniş örneklemli, hastaların uzun dönem izlendiği prospektif çalışmalarla bu ilişkinin daha net ortaya konulabileceği düşünülmektedir.