Fruktoz aracılıklı metabolik sendrom modelinde kuersetin uygulaması ve egzersizin etkisi


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2017

Öğrenci: FATMANUR ER

Danışman: ERDAL ZORBA

Özet:

Metabolik sendrom; hipertansiyon, dislipidemi, hiperinsülinemi ve insülin direnci ile karakterize bir hastalık olup, kardiyovasküler bozukluklar, tip 2 diyabet ve obezite açısından ciddi bir risk faktörü oluşturmaktadır. Gelişmiş ülkelerde metabolik sendrom aşırı fruktoz tüketimi ile ilişkilendirilmektedir. Fruktozun esas kaynağı günümüzde şekerli içecekler ve hazır gıdaların üretiminde tatlandırıcı olarak kullanılan yüksek fruktoz içeren mısır şurubudur ve sükrozun yerini almıştır. Meyve ve bitkiler içinde bulunan kuarsetinin, biyolojik, farmakolojik ve tıbbi faaliyetlerde antioksidan etkilerinin olduğu saptanmış önemli bir polifenolik bileşiktir. Diğer taraftan egzersizin, obezitenin azaltılması, kan lipidlerinin, sistemik kan basıncının düşürülmesi, diabet, kanser, hiperglisemi gibi birçok hastalığı koruyucu ve önleyici özelliği düşünüldüğünde metabolik sendrom bileşenlerinin tadavisinde büyük önem taşır.Bu araştırmanın amacı ratlarda fruktoz aracıklı metabolik sendrom modelinde egzersiz ve kuersetin uygulamasının metabolik sendrom bileşenleri üzerindeki koruyucu etkisini incelemektir. Bununla birlikte metabolik sendromda olası endotel fonksiyon bozukluğu ile ilgili parametrelerden NO, ADMA ve homosistein düzeylerini nasıl etkilediğini yine egzersiz ve kuersetinin bu parametreler üzerinde ne tür etkileri olduğu ve hangi uygulamanın daha etkili olduğunu saptamaktır. Bu amaçla, 42 yetişkin Sprague-Dawley türü rat rastgele yedi gruba ayrılmıştır. (n=6): (Kontrol), (Fruktoz), (Kuersetin), (Egzersiz), (Fruktoz+Egzersiz), (Fruktoz+Kuarsetin), (Fruktoz+Egzersiz+Kuersetin). Fruktoz, ad libitum olarak içme suyu içinde %20 oranında ve kuarsetin günlük 15 mg/kg dozunda oral gavajla uygulanmıştır. Egzersiz gruplarına, her gün aynı saatte, günde 30 dakika ve haftada 5 gün olmak üzere 10 hafta treadmill koşu egzersizi uygulanmıştır. Deneyin başlangıcında ve her haftanın sonunda vücut ağırlıkları kontrol edilmiştir. Deneyin başlangıcında, dördüncü hafta sonunda ve deneyin sonu onuncu haftada kuyruktan kan basıncı ölçüm sistemi 'Tail-Cuff, BIOPAC Systems' ile hayvanların sistolik kan basınçları ölçülmüştür. 10 haftalık deney süresi sonunda ratlar anestezi altında sakrifiye edilmiş ve kan numuneleri intrakardiyak yolla alınmıştır. Kan örneklerinden elde edilen serumlardan glukoz, ürik asit, trigliserit, total kolesterol, HDL-kolesterol, LDL-kolesterol ve VLD-kolesterol düzeyleri G.Ü.Tıp Fakültesi Merkez Laboratuvarı'nda otoanalizörde enzimatik yöntemle, serum insulin ve TNF- α, seviyesi aynı laboratuvarda ELISA metodu ile tayin edilmiştir. İnsülin direnci HOMA-IR (Homeostasis Model Assessment Index) formülü ile değerlendirilmiştir. Hayvanların obezite parametresini belirlemek için Lee İndex değerleri hesaplanmış, vücut yağ kütle miktarları ölçülmştür. NO parametresi ölçümü için son ürünler olan nitrit ve nitratın Griess yöntemiyle spektrofotometrik ölçümlerinden yararlanılmıştır. ADMA ve homosistein parametreleri HPLC cihazında floresan dedektörle ölçülmüştür. Sonuç olarak içme suyuyla %20 oranında 10 hafta boyunca fruktoz takviyesinin hayvanlarda, sistolik kan basıncı, serum trigliserit, serum insülin artışı, insülin rezistansı (yüksek HOMA-IR) artşına bağlı olarak metabolik sendroma neden olduğu saptanmıştır. Kronik düzenli aerobik egzersiz ve kuersetin uygulamasının fruktoz aracılıklı metabolik sendrom modelinde yararlı olacağı ve kardiyovasküler risk faktörlerini düzeltebileceği ancak kuersetine göre egzersizin bu konuda çok daha etkili olduğu bulunmuştur. Dolayısıyla tek başına düzenli aerobik egzersizlerin metabolik sendrom için önleyici bir yöntem olduğu ve yararlı bir tedavi olarak uygulanabileceği düşünülmektedir.