Sirotik ve nonsirotik portal hipertansiyonlu çocuklarda böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2012

Öğrenci: ZEREN BARIŞ

Danışman: BUKET DALGIÇ

Özet:

Son dönem kronik karaciğer hastalığı ve portal hipertansiyonlu olgularda görülen en önemli komplikasyonlardan biri böbrek işlev bozukluğudur. Böbrek yetmezliği, özellikle karaciğer nakli bekleyen kronik karaciğer hastalarında prognozu etkileyen önemli bir risk faktörü olduğundan, böbrek fonksiyonlarının doğru olarak değerlendirilmesi önemlidir. Bu çalışmaya Gazi Üniversitesi Pediatrik Gastroenteroloji Bilim Dalı na başvuran, siroz tanısı ile izlenen 25, non sirotik portal hipertansiyon tanısı ile izlenen 9 ve 20 sağlıklı kontrol olmak üzere toplam 54 hasta alındı.Olgularda rutinde kullanılan böbrek fonksiyon testleri ile, serum sistatin C düzeyleri, idrar β2 mikroglobulin, serum ve idrar NGAL, idrar KIM 1 ile serum ve idrar IL 18 değerleri incelendi. Hasta grubunda klinik evreleme MELD, Child Pugh Turcotte ve Baveno IV sınıflaması kullanılarak yapıldı. Rutin incelemelerde kullanılan serum BUN, kreatinin, sodyum düzeyi, idrar dansitesi, idrar pH ve fraksiyone sodyum atılımı gruplar arası farklılık göstermedi. Sistatin C hastaların tümünde normal aralıkta olmakla birlikte, her iki hasta grubunda sağlıklı kontrolden yüksek bulundu (p=0,031). Serum NGAL değeri gruplar arasında farklı değilken, idrar NGAL değeri sirozlu hastalarda kontrol grubuna göre yüksekti (p=0,043). İdrar KIM 1 değeri nonsirotik grupta, siroz ve kontrol grubuna göre yüksek bulundu (p<0,0001). Sirozlu hastalarda, MELD, Child Pugh Turcotte ve Baveno IV evreleri arttıkça serum sodyum düzeylerinin ve idrar dansitesinin azaldığı, serum IL 18 düzeylerinin arttığı gözlendi. Bu korelasyonlar istatistiksel olarak anlamlıydı. Kolestaz ve tübülopati arasındaki ilişki değerlendirildiğinde, bilirubin düzeyleri ≥3 mg/dl olan sirozlu hastaların idrar β2 mikroglobulin düzeyleri, bilirubin düzeyleri <3 mg/dl olan hastalara kıyasla anlamlı olarak yüksek saptandı. Kullanılan yeni belirteçlerin, kronik karaciğer ve portal hipertansiyonlu hastalarda, böbrek fonksiyonları ve hastalık evresi konusunda rutinde kullanılan testlere ek olarak farklı bilgiler verebileceği ancak daha fazla sayıda hasta ile test edilmeleri gerektiği düşünüldü.