Lyme olgularının borrelia burgdorferi antijeni ile uyarılmış periferik kan mononükleer hücrelerinde IFN-Y, ıp-10, I-TAC ve MIG aktivitesinin araştırılması


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2021

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ŞEYDA KARABÖRK

Danışman: Resul Karakuş

Özet:

Bu çalışmada amacımız Lyme hastalarının periferik kan mononükleer hücrelerini (PBMC'ler) Borrelia burgdorferi’ye spesifik rekombinant dış yüzey proteini (rOspC) ile uyarmaktır. rOspC ile uyarımdan 24, 48 ve 72 saat sonra toplanan süpernatan örneklerinde IFN-γ, MIG/CXCL9, IP-10/CXCL10 ve ITAC/CXCL11 düzeylerini değerlendirerek erken tanıya destek olabilecek bir marker belirleyebilmektir. Çalışmaya 13 Eritema kronikum migrans (ECM), 7 Lyme artrit (LA), 10 Lyme nöroborelyoz (LNB) ve 10 sağlıklı kontrol olmak üzere toplam 40 birey dahil edildi. Olguların ve kontrollerin PBMC'leri ayrıştırılarak kültüre edildi. Kültüre edilen PBMC’ler rOspC ile uyarılarak 24- 48 ve 72 saat sonra toplanan kültür süpernatanlarında IFN-γ MIG, IP-10, I-TAC düzeyleri ELİSA ile
ölçüldü. Olguların ve kontrol grubunun rOspC ile uyarımı sonrası ilk 24 saatte ECM ve LNB olgularında IP-10/CXCL10 düzeyi istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (sırasıyla p=0,013, p=0,016). LA olgularında ise kontrol grubu ile karşılaştırma yapıldığında ilk 24 saatte hem MIG/CXCL9 hem de IP-10/CXCL10 düzeyleri 48 ve 72.saate kıyasla istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (sırasıyla p=0,008, p=0,007). Bugüne kadar Lyme hastalığı ile ilgili pek çok çalışma yapılmış, ancak Lyme hastalarının PBMC’lerinden izolasyon yapılarak kemokinler üzerinde elde edilen herhangi bir veri ortaya konulmamıştır. Kene teması olan veya olmayan Lyme borelyoz şüpheli olgularda özellikle endemik bölgelerde seronegatiflik olsa bile WB ile doğrulama yapılması
önerilmektedir. Serolojik testlere ek olarak olgularda erken dönemde IP-10/CXCL10’un tanıda kullanılmasının klinisyene/kliniğe destek olacağı düşünülmektedir.