Tiyofenli Schiff bazı türevlerinin DFT çalışması ve antimikrobiyal aktiviteleri


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ELA ESMER

Danışman: NEVİN SÜLEYMANOĞLU

Özet:

Bu tezin amacı; yeni sentezlenmiş amorf yapıdaki tiyofenli Schiff bazı türevlerinin yapısal parametrelerini, IR ve NMR spektral verilerini, Yoğunluk Fonksiyoneli Teorisi (DFT) yöntemi ile belirlemek, antibakteriyel ve antifungal özelliklerini seçilen 15 bakteri ve 4 mantar izolatı için in vitro olarak test etmektir. Schiff bazları analjezik, antifungal, antibakteriyel, antidepresan, antikanser, antikonvülsan ve antiinflamatuar gibi önemli biyolojik özelliklere sahiptir. Bu özellikleri nedeniyle; yeni sentezlenmiş tiyofenli Schiff bazı türevlerinin toplum sağlığı için tehdit oluşturabilecek, seçilen 15 bakteri ve 4 mantar izolatına karşı etkinliği, Alamar mavisi eklenmiş mikrodilüsyon sıvı besiyeri yöntemi ile test edilmiştir. Testlerde, in vitro antimikrobiyal aktivite, Minimum İnhibitör Konsantrasyonu (MİK) değerleri kullanılarak belirlenmiştir. Yeni sentezlenmiş ve yapısı spektroskopik yöntemler (IR, NMR) ile aydınlatılmış amorf formdaki tiyofenli Schiff bazı türevlerinin yapısal parametreleri ve bazı spektroskopik verileri Gaussian 09 paket programı kullanılarak; DFT yöntemi ile elde edilmiştir. DFT/B3LYP/6-311++G(d,p) yöntemi kullanılarak moleküllerin bağ açıları, bağ uzunlukları, dihedral açıları, IR ve NMR spektral verileri hesaplanmış, IR ve NMR spektral verileri deneysel değerlerle karşılaştırılmıştır. Teorik çalışma ileride ilaç geliştirme çalışmalarında antimikrobiyal özellik gösteren bileşiklerin tanınması ve yapısal özelliklerinin ortaya konulması açısından oldukça önemli ve gereklidir. Bulgular, in vitro antimikrobiyal aktivite sonuçları ile birlikte değerlendirildiğinde; özellikle mevcut tedavi yöntemlerinde sıkça karşılaşılan, patojenlerin kullanılan ilaçlara direnç geliştirmesi, toksik ve yan etkilerin yarattığı sağlık sorunları nedeniyle, güvenli, toksik olmayan ve yan etkileri oldukça düşük yeni veya alternatif ilaç geliştirmek için yapılan çalışmalara önemli bir katkı sağlanacaktır