Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, BESLENME VE DİYETETİK ANA BİLİM DALI, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2021
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Gamze BOLAÇ YAVAŞOĞLU
Danışman: Nilüfer Tek
Özet:
Metabolik sendrom (MetS), kardiyovasküler hastalıkların oluşumunda etkili olan ve aynı etyopatogeneze sahip oldukları düşünülen farklı risk faktörlerinin birlikte yer alması durumudur. Obezite, insülin direnci, hipertansiyon, diyabet, aterojenik dislipidemi ve endotel disfonksiyon MetS’in bileşenleri arasında yer almaktadır. Bu çalışmada MetS olan ve olmayan kadınlarda, yeme farkındalığı durumu değerlendirilerek MetS üzerine etkisini görmek, yeme farkındalığı, depresyon durumları ve diyet kaliteleri arasındaki ilişkiyi saptamak amaçlanmıştır. Çalışma, Sincan İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı Sincan Sağlıklı Hayat Merkezi diyet polikliniğine doktor tarafından yönlendirilen 18-50 yaş arası 176 kadın (88 MetS olgusu, 88 MetS olmayan) gönüllü ile yürütülmüştür. Çalışmaya katılan bireylere; genel bilgileri, beslenme alışkanlıkları, 3 günlük besin tüketim kayıtları, yeme farkındalığı ölçeği (YFÖ-30), CES-depresyon ölçeği, antropometrik ölçümleri ve biyokimyasal bulgularını içeren bir anket uygulanmıştır. Anket, çalışmaya katılan bireylerle yüz yüze görüşülerek yapılmıştır. Bireylerin diyet kalitesi Sağlıklı Yeme İndeksi-2015 (HEİ-2015) ile değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonucunda, MetS olanların vücut ağırlığı, beden kütle indeksi, bel çevresi, bel/boy oranı, boyun çevresi, vücut yağ kütlesi olmayanlara göre daha yüksek bulunmuştur (p<0,05). Metabolik sendromu olanların açlık kan glukoz, trigliserit, LDL değerleri olmayanlara göre daha yüksek, HDL değeri daha düşüktür (p<0,05). Yeme farkındalığı olan MetS’li bireylerin vücut ağırlığı, BKİ, vücut yağ kütlesi yeme farkındalığı düşük olan MetS’li bireylere göre daha düşüktür (p<0,05). Metabolik sendromu olanların CES depresyon puanları ortalaması olmayanlara göre daha yüksektir (p<0,05). Ağır depresyonu olan MetS’li bireylerde BKİ ve vücut yağ kütlesi depresyonu olmayan MetS’li bireylere göre daha yüksektir (p<0,05). Yeme farkındalığı olan MetS’li bireylerde enerji ve doymuş yağ alımı yeme farkındalığı düşük olan MetS’lilere göre daha düşüktür (p<0,05). Metabolik sendromu olmayan bireylerde depresyonu olmayanların %21,7’sinin, hafif depresyonu olanların %54,5’inin, orta depresyonu olanların %62,5’inin, ağır depresyonu olanların %26,7’sinin diyet kalitesinin kötü olduğu belirlenmiştir (p<0,05). Metabolik sendromlu bireylerde tıbbi beslenme tedavisi yaklaşımı önemlidir. Bunun yanı sıra depresyonu olan bireylerde tıbbi beslenme tedavisiyle birlikte psikolojik tedavinin de yararlı olabileceği gösterilmiştir. Metabolik sendromlu bireylerin yeme farkındalıklarını yükselterek vücut ağırlıklarını daha iyi yönetebilecekleri düşünülmektedir. Sonuç olarak, MetS ve bileşenlerinin kontrolünde vücut ağırlığı yönetimi, yeme farkındalığı, diyet kalitesi ve depresyon durumunun etkileşimli olduğu tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler : Metabolik sendrom, yeme farkındalığı, diyet kalitesi, depresyon