Tek taraflı üreter obstrüksiyonu ile böbrek yetmezliği oluşturulan sıçanlarda yüksek doz sugammadeks kullanımının böbrek dokusu üzerine uzun dönem etkilerinin araştırılması


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2017

Öğrenci: MÜGE KILIÇ

Danışman: YUSUF ÜNAL

Özet:

1- Amaç: Genel anestezide nöromuskuler blokörler vazgeçilmez ajanlardır. Bunların etkisini geri çeviren ajanlardan olan sugammadeks tamamen böbrek atılım yolu ile vücuttan uzaklaştırılmaktadır. Bu çalışmada amacımız tek taraflı üreter obstrüksiyonu ile böbrek yetmezliği oluşturulan sıçanlarda rokuronyum ile olan bloğu geri döndürmek için kullanılan sugammadeksin böbrek dokusu üzerine uzun süreli histopatolojik etkileri ve biyokimyasal açıdan etkilerinin araştırılmasıdır. 2- Materyal-Metot: İşlem öncesi sıçanlar her grupta 6 adet olmak üzere, rastgele 4 gruba ayrıldılar. Grup K: Kontrol (n=6), Grup ÜO: Üreter Obstrüksiyonu 3. Hafta Kontrol (n=6), Grup ÜO3: Üreter Obstrüksiyonu 3. Hafta-1 mg/kg Rokuronyum-96 mg/kg-Sugammadeks sonrasında 3 gün takip (n=6), Grup ÜO7: Üreter Obstrüksiyonu 3. Hafta-1 mg/kg Rokuronyum-96 mg/kg-Sugammadeks sonrasında 7 gün takip (n=6). Serumda bakılan parametreler MDA, BUN, kreatinin ve NO oldu. Üreter obstrüksiyonu oluşturulan ve oluşturulmayan böbrek dokuları üzerinde yapılan histopatolojik parametreler: Glomerüler vakuolizasyon (GV), Tubüler dilatasyon (TD), Vasküler vakuolizasyon ve hipertrofi (VVH), Tubüler hücre dejenerasyonu ve nekroz (THDN), Bowman space dilatasyon (BSD), Tubüler hyalin silindirler (THS), Lenfosit infiltrasyonu (Lİ), Tubüler hücre dökülmesi (THD) idi. 3- Bulgular: Işık mikroskopisinde; obstrüksiyon uygulamadığımız taraftaki (sol) böbrek dokularında tubüler dilatasyon (TD) ÜO3 ve ÜO7 gruplarında kontrol grubuna göre daha fazla görülmüştür. Vasküler vakuolizasyon ve hipertrofi (VVH) ÜO3 ve ÜO7 gruplarında kontrol grubuna göre daha fazla görülmüştür. Ayrıca ÜO3 grubunda ÜO grubuna göre VVH daha fazla tespit edilmiştir. Tubüler hücre dejenerasyonu ve nekroz (THDN) da ÜO3 ve ÜO7 gruplarında kontrol grubuna göre daha fazla görülmüştür. ÜO7 grubunda ÜO grubuna göre THDN daha fazla tespit edilmiştir. Obstrüksiyon uyguladığımız sağ taraf böbrek dokularını incelediğimizde ise; glomerüler vakuolizasyon (GV) ÜO, ÜO3 ve ÜO7 gruplarında kontrol grubuna göre daha fazla görülmüştür. Tubüler dilatasyon (TD) karşılaştırıldığında da tüm gruplarda kontrol grubuna göre daha fazla görülmüştür. Ayrıca ÜO3 grubunda ÜO grubuna göre TD daha fazla tespit edilmiştir. Vasküler vakuolizasyon ve hipertrofi (VVH), tüm gruplarda kontrol grubuna göre daha fazla görülmüştür. Tubüler hücre dejenerasyonu ve nekroz (THDN) da tüm gruplarda kontrol grubuna göre daha fazla görülmüştür. ÜO3 ve ÜO7 gruplarında ÜO grubuna göre THDN daha fazla görülmüştür. Bowman space dilatasyon (BSD) gruplar arasında anlamlı olarak farklı bulunmuştur. Tüm gruplarda kontrol grubuna göre BSD daha fazla görülmüştür. Serum MDA enzim aktivitesi tüm gruplarda K grubuna göre anlamlı yüksek olarak bulundu. NO enzim aktivitesi tüm gruplarda K grubuna göre anlamlı artmış olarak bulundu. ÜO3 grubunda ÜO grubuna göre de anlamlı olarak artmış bulundu. Gruplar serum üre düzeyi ÜO3 ve ÜO7 gruplarında K grubuna göre anlamlı olarak artmış bulundu. Ayrıca serum üre düzeyi ÜO3 ve ÜO7 gruplarında ÜO grubuna göre anlamlı olarak artmış bulundu. Serum kreatinin düzeyi ÜO3 ve ÜO7 gruplarında K grubuna göre anlamlı olarak artmış bulundu. Ayrıca ÜO7 grubunda ÜO grubuna göre de anlamlı olarak artmış bulundu. 4- Sonuç: Yaptığımız çalışmada sugammadeks verilen sıçanlarda 3. gün hem sağlam böbrekte hem de üreter obstrüksiyonu yapılan böbrekte, özellikle üreter obstrüksiyonu yapılan böbrekte olmak üzere böbrek patolojik bulguları daha fazla gözlendi. Ancak 7. gün yapılan incelemelerde bu bulguların kısmen daha az olduğu tespit edilmiştir. Bunlara göre sugammadeksin sağlam ve hasarlı böbreklerde ek hasarlar oluşturduğunu ancak bu hasarların büyük bir kısmının zamana bağlı olarak azaldığını düşünüyoruz.