Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2025
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: OSMAN AKAY
Danışman: Rukiye Filiz Karadağ
Özet:
Obsesif
kompulsif bozukluk (OKB), günümüzde nöropsikiyatrik bir hastalık olarak kabul
edilmekte olup; etiyolojisinde kortiko-striato-talamo-kortikal (CSTC) döngüdeki
hiperaktivitenin merkezi bir rol oynadığı, inatçı obsesyonlar ve
kompulsiyonlarla seyreden, kronik ve ciddi yeti yitimine yol açabilen bir
bozukluktur[1].
Farmakoterapi ve bilişsel davranışçı terapi
(BDT), OKB yönetiminde ilk basamak tedavi yaklaşımlarını oluşturmaktadır.
Selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’lar) ve klomipramin, en sık
tercih edilen farmakolojik ajanlar olup[2],
bu ajanlarla gerçekleştirilen tedavi protokollerine rağmen vakaların yaklaşık
%40’ı yetersiz yanıt vermekte ve tedaviye dirençli OKB olarak tanımlanmaktadır[3].
Dirençli vakalarda
invazif olmayan nöromodülasyon yaklaşımları (örn. transkraniyal manyetik stimülasyon,
derin beyin stimülasyonu) ve cerrahi prosedürler giderek daha fazla klinik ilgi
odağı haline gelmektedir. Bu bağlamda, anterior kapsülotomi ve singulotomi gibi
lezyonel cerrahi girişimlere bir alternatif olarak Gamma-Knife Radyocerrahisi
(GKRC) ön plana çıkmaktadır.
GKRC, stereotaktik çerçeve rehberliğinde belirlenen hedef
beyin bölgelerine yüksek doz iyonizan radyasyon uygulanarak patolojik nöronal
hiperaktivitenin modülasyonunu amaçlayan minimal invazif bir nörocerrahi
prosedürdür. OKB tedavisinde en yaygın uygulama alanı bilateral anterior
kapsülotomi olup, bu spesifik bölgenin fonksiyonel modülasyonu ile CSTC
döngüsündeki hiperaktivitenin baskılanması hedeflenmektedir. Bununla birlikte,
GKRC’nin OKB üzerindeki terapötik etkileri, radyocerrahi sonrası gelişen
nöronal değişiklikler ve klinik iyileşmeyi belirleyen faktörler tam anlamıyla
aydınlatılamamış olup, bu konuda yapılan sistematik çalışmalar sınırlı
kalmaktadır[4].
Bu çalışmanın temel amacı, bir üniversite hastanesinde
Gamma-Knife Radyocerrahisi uygulanan tedaviye dirençli OKB hastalarında
radyocerrahi sonrası gelişen nekrotik doku hacmi ve yerleşimunun klinik yanıt
ile ilişkisini multidisipliner bir perspektifle incelemektir. Özellikle, nekroz
hacminin ve hedeflenen beyin bölgesindeki yerleşimunun OKB’nin klinik belirti
şiddetindeki değişimler ile ilişkisinin araştırılması planlanmıştır. Ayrıca, Gamma-Knife
sonrası hipokampus, amigdala, anterior singulat, posterior singulat, talamus,
kaudat ve subtalamik nukleus gibi OKB etiyolojsinde rol oynayan seçilmiş beyin
bölgelerinin hacimsel olarak operasyon öncesine göre değişiklik gösterip
göstermedikleri, bu değişikliklerin tedavi yanıtı ile ilişkili olup olmadığının
araştırması hedeflenmiştir.
İkincil amaç olarak da Gamma-Knife cerrrahi sonrası tedavi
yanıtı ile ilişkili olabilecek potansiyel sosyodemografik ve klinik değişkenlerin
(yaş, cinsiyet, eğitim seviyesi, hastalık süresi, obsesyon temaları gibi) incelenmesi
amaçlanmıştır. Böylece, cerrahi müdahalenin obsesif-kompulsif bozukluğun
nörobiyolojik temelinde rol oynayan devreler üzerindeki etkileri nesnel olarak
değerlendirilmesi, elde edilen verilerin klinik prognoz öngörülerine katkı
sağlaması beklenmektedir.