Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2013
Öğrenci: OSMAN ÇEPNİ
Danışman: UFUK KARAKUŞ
Özet:Araştırmada Sosyal Bilgiler 6 ve 7. sınıf öğretim programında yer alan coğrafi kavramların (Bölge, coğrafi konum, çevre, harita, ölçek, turizm, iklim, doğal kaynaklar, nüfus, göç, afet ve yön) sekizinci sınıf öğrencileri tarafından nasıl algılandığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, öğrencilerin her bir coğrafi kavrama ilişkin geliştirdikleri metaforlar, çizdikleri resim veya karikatür ve o kavrama ait öğrencilerle gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış görüşmeler incelenmiştir. Nitel araştırma deseninde tarama modelinde gerçekleştirilmiş olan araştırmada, üçgenleme (metot üçgenlemesi) şeklinde veri toplamaya uygun olarak ifade edilen nitel araştırma teknikleri (mecazlar yoluyla veri toplama, yarı yapılandırılmış görüşme ve doküman analizi) birlikte kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma gurubunu; Türkiye İstatistik Kurumu'nun (2012) sosyo ekonomik düzey (SED) verileri göz önünde bulundurularak, 2012-2013 eğitim-öğretim yılı güz döneminde Karabük ili merkez ilçesi üst, orta ve alt SED'e sahip yerleşim yerlerinde maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemiyle seçilmiş olan dokuz ilköğretim okulunda çalışmaya katılım gösteren 433 (197 kız - 234 erkek) sekizinci sınıf öğrencisi oluşmaktadır. Katılımcılardan elde edilen verilerin çözümlenmesinde ve yorumlanmasında içerik analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda; SED farkı gözetilmeksizin katılımcılar bölge kavramını; "farklılıkları olan, belirli sınırlarla birbirinden ayrılan", "kapsayıcı olan" ve "hayat veren" olarak algıladıkları görülmektedir. Bölge kavramına ilişkin bir başka sonuç ise; katılımcıların bölge kavramını, "dallara ayrılan ve değerli olan" şeklindeki algıladıklarıdır. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların coğrafi konum kavramını; "farklılığın ifadesi, yol gösteren, belirleyici olan, önem belirleyen ve soyutluluk ifade eden" şeklinde algıladıkları görülmektedir. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların çevre kavramını; "kendisine verilen öneme bağlı olarak değişebilen, vazgeçilmez olan, huzur veren, olumsuz görüntü oluşturabilen, değişime açık, öğretici olan ve sonsuzluğu olan" şeklinde algıladıkları görülmektedir. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların harita kavramını; "yol gösteren, belirleyici olan, kendi içinde farklılaşan, çeşitliliği olan, bilgi veren ve duruma göre değişiklik gösterebilen" olarak algıladıkları görülmektedir. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların ölçek kavramını; "ayrıntılı incelemeye yarayan, karar verme esnasında fayda sağlayan, sistemli olan, duruma göre değişiklik gösteren ve zorunluluk gösteren" şeklinde algıladıkları görülmektedir. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların turizm kavramını; "klasik bir algı, tarihi ve kültürel değerleri bünyesinde barındıran, finansal getirileri olan, bilgi sağlayan, davetkâr olan ve mekân" şeklinde algıladıkları görülmektedir. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların iklim kavramını; "farklılığın, sürekliliğin, değişimin ve bilimin ifadesi, belirleyici olan, duruma göre değişiklik gösteren ve mutluluk kaynağı" şeklinde algıladıkları görülmektedir. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların doğal kaynaklar kavramını; "fayda sağlayan, saflığını koruyan, vazgeçilmesi zor, emek gösterilmeden var olan ve sonu olan" olarak algıladıkları görülmektedir. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların nüfus kavramını; "duruma göre değişiklik gösteren, süreklilik gösteren, olumsuzluklar doğurabilen ve belirli farklılıkları bünyesinde barındıran sistemli bir yapı " olarak algıladıkları görülmektedir. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların göç kavramını "zorunluluğun ortaya çıkardığı, olumsuzluklara sebebiyet verebilen, zamana bağlı olarak değişim gösterebilen, süreklilik gösteren ve yeniliklere kapı açan" şeklinde algıladıkları görülmektedir. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların büyük bir çoğunluğunun afet kavramını; "yok oluşa sebebiyet veren, olumsuzlukları beraberinde getiren, telafisi zor olan ve zamansız meydana gelebilen " olarak algıladıkları görülmektedir. SED farkı gözetilmeksizin katılımcıların büyük bir çoğunluğunun yön kavramını; "yol gösterici olan, doğru yol belirlendiğinde mutluluğa ulaştıran ve bilgi veren" şeklinde algıladıkları görülmektedir.