Kardiyotorasik cerrahi sonrası cerrahi alan enfeksiyonları insidansı ve risk faktörlerinin araştırılması


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2014

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Gülçin Telli

Danışman: FİRDEVS AKTAŞ

Özet:

Bu çalışmada, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyovasküler Cerrahi ve Göğüs Cerrahisi bölümlerinde gelişen Cerrahi alan enfeksiyonu (CAE) insidansı ve risk faktörleri araştırılmıştır. Hastaların taburculuk sonrası 30 gün, implantı olanlarda bir yıl aktif izlemi yapılmıştır. İki yüz otuz sekiz hastada toplam 22 CAE saptanmıştır. Cerrahi alan enfeksiyonu insidans dansitesi 7.04/1000 yatış günü olarak hesaplanmıştır. CAE'nin 6'sı (%27) yüzeyel primer insizyonel, 11 'i (%50) derin primer insizyonel, 5'i (%23) organ boşluk enfeksiyonu olarak bulunmuştur. Sekonder insizyonel CAE saptanmamıştır. CAE tespit edilen hastalardan en sık izole edilen etken literatürdekine benzer şekilde Staphylococcus aureus olup, bunu koagülaz negatif stafilokok, Proteus spp ve Acinetobacter spp izlemektedir. Çalışmamızda tüm CAE incelendiğinde preoperatif risk faktörlerinden ASA skorunun yüksek olması anlamlı bulunmuştur. Diğer preoperatif, intraoperatif ve postoperatif risk faktörleri ile CAE gelişimi arasında anlamlı ilişki bulunmamıştır. Ancak 65 yaş üstü hastalar için hastane yatış süresinin uzaması CAE gelişimini artırmaktadır. National Nosocomial Infection Surveillance (NNIS) sistemi risk indeksi ile CAE gelişimi arasında ise pozitif yönde zayıf korelasyon bulunmuştur. Diabetes mellitus varlığı yüzeyel CAE, malignite varlığı ise organ boşluk enfeksiyonları açısından anlamlı risk faktörleri olarak bulunmuştur. Çalışmaya alınan 238 hastanın 23'ünde (%9.7) mortalite saptanmıştır. CAE olan hastaların 19'u (%86.4) taburcu olmuş, 3'ü (% 13.6) hayatını kaybetmiştir. CAE gelişimi ile mortalite arasında anlamlı ilişki saptanmamıştır. Mortalite ile risk faktörleri arasındaki ilişki incelendiğinde; preoperatif risk faktörlerinden böbrek yetmezliği, sigara kullanımı, operatif risk faktörlerinden operasyonun acil yapılması, post operatif risk faktörlerinden akut böbrek yetmezliği (ABY) gelişimi ile mortalitenin arttığı görülmüş ve istatiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Yaşla mortalite arasında anlamlı ilişki saptanmış, 65 yaş üstü hastalarda mortalitenin istatiksel olarak anlamlı oranda fazla olduğu görülmüştür (p=0.05). Ayrıca ASA skoru ve NNIS risk indeksi arttıkça da mortalitenin arttığı bulunmuştur. Sonuç olarak; Kalp-damar ve Göğüs Cerrahisi servislerinde, hastanemiz cerrahi servislerinde düzenli olarak uygulanmayan CAE sürveyansının yapıldığı bu çalışmanın, diğer cerrahi branşlar için de CAE sürveyans çalışmalarına örnek olabileceği düşünülmektedir. Taburculuk sonrası CAE sürveyansının zorlukları görülmüş ve bu zorlukların aşılması için yapılabilecekler hakkında öneriler geliştirilmiştir. Enfeksiyon kontrolünün bir parçası olarak CAE sürveyansının yapılması öncelik taşımaktadır. Risk faktörlerinin de belirlenerek bunların sonucunda geliştirilen enfeksiyon kontrol politikalarının etkinliğinin izlenmesi CAE lerin yönetimi için gereklidir.