SUBLETAL PFOS (PERFLOROOKTAN SÜLFONAT)’ UN TATLI SU ISTAKOZU (ASTACUS LEPTODACTYLUS ESCHSCHOLTZ, 1823) ÜZERİNE ETKİLERİNİN BELİRLENMESİ


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2022

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Nesli BELEK

Danışman: Aysel Çağlan Günal

Özet:

Perflorooktan sülfonat (PFOS), yüksek kalıcılığı ile önemli derecede biyoakümülasyon ve biyomagnifikasyon özelliklerine sahip endüstriyel bir kalıcı organik kimyasaldır. Bu çalışmanın amacı subletal PFOS’ un sucul omurgasız organizma tatlı su ıstakozu (Astacus leptodactylus Eschsholtz 1823) üzerine etkilerini ortaya çıkarmaktır. Ana deneyin subletal konsantrasyonlarına karar vermek için probit analizi ile 96 saatlik LC50 değeri 48,81 mg/L (34,19-63,68 mg/L) olarak belirlenmiştir. Deney grupları; solvent kontrol (DMSO, dimetilsülfoksit), kontrol grubu ve 96 saatlik LC50 PFOS konsantrasyonunun 1/10 (5 mg/L) ve 1/100 (0,5 mg/L) üne laboratuvar koşullarında 48 saat, 7 ve 21 gün süreyle maruz kalan tatlı su ıstakozları olmak üzere dört gruptan oluşmuştur. 48 saat, 7 ve 21 günlük 0,5 ve 5 mg/L PFOS’a maruz kaldıktan sonra tatlı su ıstakozlarında toplam hemosit sayıları azalmıştır ve hemolemf toplam antioksidan statü (TAS) değerleri artmıştır (p<0,05). Toplam oksidatif stres (TOS) düzeyleri 5 mg/L PFOS’a maruziyette önemli düzeyde artmıştır (p<0,05). Kas dokusu SOD ve GPx düzeyleri değişmezken (p>0,05), CAT enzim düzeyleri 48 saat ve 7.günde istatistik olarak önemli düzeyde artmış 21. günde kontrol düzeylerine dönmüştür. Hepatopankreas dokusunda GPx ve CAT aktiviteleri azalırken, SOD aktivitesi artmıştır (p<0,05). Solungaç dokusunda SOD aktivitesi her iki konsantrasyonda ve CAT aktivitesi 5 mg/L PFOS maruziyetinde azalmış, GPx aktivitesi ise her iki konsantrasyonda da 48 saat ve 7. günde artarken 21. günde kontrol değerlerine dönmüştür. Hepatopankreas ve solungaç dokularında histopatolojik değişiklikler tespit edilmiştir. Solungaç dokularında deformasyonlar, epitel hiperplazi ve hemositik infiltrasyon ve hepatopankreasta tubüler dejenerasyonlar, tubül kaybı, nekroz ve lezyonlar başlıca kaydedilen değişikliklerdir. Sonuç olarak PFOS' un subletal konsantrasyonları tatlı su ıstakozları üzerinde toksik etkilere sahiptir ve histolojik olarak doku hasarına neden olur. Bu bulgular tatlı su ekosistemlerinde PFOS’ un toksikolojik olarak erken etkilerini anlamada yardımcı olmaktadır. Ayrıca Astacus leptodactylus’un sucul türler arasında toksikoloji çalışmalarında hemolemf bulguları ile enzim aktivitelerindeki farklılıklar ve histopatolojik değişikliklerin incelenmesinde uygun bir model olduğu belirlenmiştir. 

Anahtar Kelimeler : PFOS, hemolemf, oksidatif stres, histopatoloji, tatlı su ıstakozu