“SELF TAPPING” VE SELF DRILLING” VİDA SİSTEMLERİNİN BİYOMEKANİK ÖZELLİKLERİNİN TAVSANDA FARKLI YÜZ KEMİKLERİNDE KARSILASTIRILMASI


Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2009

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: MUSTAFA ONUR ÇUKURLUOGLU

Danışman: SELAHATTİN ÖZMEN

Özet:

Maksillofasiyal travma ve ortognatik cerrahi için, plak ve vida sistemleri ile açık redüksiyon ve internal fiksasyon günümüzde en sık tercih edilen yöntemdir. Ancak kullanılacak sistemlerle ilgili kesin endikasyonlar belirlenmemistir. Bu çalısmanın amacı “self drilling” ve “self tapping” vidaların tavsanların farklı yüz kemiklerinde biyomekanik özelliklerini karsılastırmaktır. Çalısmada agırlıkları 2800-3000 gr olan, 16 adet, erkek Yeni Zelanda tavsanı kullanıldı. Tüm deneklerde sol tarafa “self drilling”, sag tarafa “self tapping” vida uygulandı. ki mm çaplı 7mm uzunlukta vidalar mandibulaya bikortikal olarak; 2mm çaplı 5mm uzunlukta vidalar mandibulaya monokortikal olarak, maksillaya ve orbita alt kenarına yerlestirildi. Deneklerden 8 tanesi hemen sakrifiye edildi, kalan diger 8 tanesi ise 6 hafta iyilesme periyodu sonunda sakrifiye edildi. Vidaları kıyaslamak için giris tork kuvvetleri ve aksiyel çekme testleri uygulandı. Her vida için kortikal kemik kalınlıgı ölçümü yapıldı. statistiksel çalısma için bagımlı t testi ve Pearson korelasyon analizi kullanıldı. Kortikal kalınlık ortalamaları mandibula angulusta 630,74μm, mandibula ön kısmında 445,00μm, maksillada 275,05μm ve orbitada 335,25μm olarak bulundu. Hem 0. hafta hem altı hafta iyilesme süreci olan gruplarda tüm bölgeler için “self drilling” vidaların aksiyel çekme kuvvetleri “self tapping” vidalara göre daha yüksek bulundu. Ancak bu fark istatistiksel olarak anlamlı degildi. Tüm bölgelerde “Self drilling” vidaların giris tork kuvvetleri “self tapping” vidalara göre daha yüksek bulundu. Mandibula bikortikal (p<0,001), mandibula monokortikal (p=0,002) ve orbitada (p=0,008) bu fark istatistiksel olarak anlamlı ancak maksilla (p=0,021) için anlamsız bulundu. Kemik iyilesmesinin etkisini arastırmak için 0. hafta ile 6. hafta denekler kıyaslandı. “Self drilling” vidalar için 6. hafta grubunda her bölgede çekme kuvvetleri fazla bulunsa da fark istatistiksel olarak anlamlı degildi. “Self tapping” vidalar için maksillada 6. hafta çekme kuvvetleri azalmıs diger bölgelerde artmıs bulunsa da bu farklar istatistiksel olarak anlamlı degildi. Sıfırıncı hafta grubunda hem “self tapping” hem “self drilling” vidalar için mandibulada bikortikal yerlestirilenlerin çekme kuvvetleri monokortikal yerlestirilene göre istatistiksel olarak anlamlı olacak sekilde fazla bulundu. Altıncı hafta grubunda hem “self tapping” hem “self drilling” vidalar için mandibulada bikortikal yerlestirilenlerin çekme kuvvetleri monokortikal yerlestirilene göre fazla bulunsa da fark istatistiksel olarak anlamlı degildi. Tüm vidalar için bikortikal yerlestirilenlerin giris tork kuvvetleri monokortikal yerlestirilene göre istatistiksel olarak anlamlı olacak sekilde fazla bulundu. Tüm vidalar için kortikal kemik kalınlıgı ile hem çekme hem de giris tork kuvvetleri arasında dogrusal iliski oldugu gösterildi. Sonuç olarak “self drilling” vidalar, termal hasar olusturmaması, ameliyat süresini kısaltması, yeterli tutunma kuvveti saglaması ve ince kemiklerde yerlestirme kolaylıgı nedeniyle, maksilla ve orbita gibi ince yüz kemiklerinde avantajlı olabilirler.