Kişilik özellikleri ile ingilizce konuşma kaygısı ve ingilizce konuşma öz-yeterliği arasındaki ilişki


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2017

Tezin Dili: İngilizce

Öğrenci: Haldun Vural

Danışman: PAŞA TEVFİK CEPHE

Özet:

Türk insanı genellikle yabancılarla konuşmaya çok istekli görünmemektedir. Bu onların yabancıları şahsen tanımamalarından veya onların yanında kendilerini rahat hissetmemelerinden veya utangaç olmalarından, konuşurken kaygı duymalarından veya konuşmaya yeterlikleri olmadığını düşündüklerinden kaynaklanabilir. Bu gerçek, üniversitede İngilizce eğitimi alan öğrenciler için de geçerlidir. Türkiye'deki üniversitelerde okuyan öğrencilerin iletişim becerilerinin zayıflığı bu utangaçlık, yüksek yabancı dil konuşma kaygısı ve düşük konuşma öz-yeterliğiyle açıklanabilir. Dolayısıyla, yabancı dil konuşma kaygısının kişilik ve yabancı dil konuşma öz-yeterliğiyle bağlantılı olduğu söylenebilir. Diğer bir deyişle İngilizce öğretmenleri öğrencilerinin kişilik özelliklerini bilirse onları daha iyi anlayıp, İngilizce konuşma kaygılarının sebeplerinin kişilikleriyle ilgili olup olmadığını bulabilir ve daha etkili öğretim teknik ve metotları uygulayabilirler. Ana dilde konuşma kaygısı, kişilik özellikleri ve konuşma öz-yeterliğiyle alakalı pek çok araştırma olmasına rağmen yabancı dil öğreniminde bu tür araştırmalar çok yoktur. Yabancı dil öğreniminde en yaygın problemler arasında konuşma kaygısı ve öz-yeterliği sayılabilir. Kişilik özellikleri ile alakalı çalışmalara göre bu faktörler eğitim, doğru müdahale vb. yollarla değiştirilebilir ancak hangi kişilik özelliklerinin hangi ölçülerde konuşma kaygısı ve öz-yeterliğiyle alakalı olduğunun belirlenmesi gerekir. Mevcut çalışmanın amacı, Türkiye'deki değişik üniversitelerde eğitim alan 4. sınıf İngiliz Dili Eğitimi ile İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencilerinin kişilik özelliklerini tespit etmek; iki bölüm öğrencilerinin kişilik özellikleri arasında anlamlı farklar olup olmadığını bulmak; iki bölüm öğrencilerinin yabancı dil konuşma kaygı düzeyleri arasında anlamlı bir fark olup olmadığını araştırmak; öğrencilerin yabancı dil konuşma kaygılarıyla kişilik özellikleri ve yabancı dil konuşma öz-yeterlikleri arasındaki ilişkiyi incelemek ve öğrencilerin kişilik özellikleri ile yabancı dil konuşma öz-yeterliklerinin, onların yabancı dil konuşma kaygılarını anlamlı yordayıp yordamadığını bulmaktır. Mevcut çalışma karşılaştırmalı ve korelasyon özellikleri taşıyan nicel araştırma yöntemi ile yapılmıştır. Veriler üç ayrı anket (Büyük Beşli, Yabancı Dil Sınıf Kaygısı Ölçeği ve İngilizce Konuşma Öz-Yeterlik Ölçeği) ile toplanmıştır. Katılımcılar Türkiye'deki 31 farklı üniversitenin 923 İngiliz Dili Eğitimi Bölümü son sınıf öğrencisi ile 922 İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü son sınıf öğrencileridir. Toplam katılımcı sayısı 1845'tir. Sonuçlar kişilik özellikleri sıralamasının İngiliz Dili Eğitimi ve İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümleri için aynı olduğunu göstermiştir. Sadece İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü puanları daha düşüktür. Her iki grup için de birinci kişilik özelliği Uyumluluktur; diğerleri ise sırasıyla Deneyime Açıklık, Sorumluluk, Dışadönüklük ve Duygusal Dengedir. Ayrıca iki bölümün kişilik özellikleri puanları arasında anlamlı bir farklılık da tespit edilmiştir. Sonuçlar aynı zamanda İngiliz Dili Eğitimi grubunun yabancı dil konuşma kaygı düzeyinin İngiliz Dili ve Edebiyatı grubundan düşük olduğunu göstermiştir; yani İngilizce konuşmada İngiliz Dili Eğitimi öğrencileri İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrencilerinden daha az kaygı duymaktadır. Ayrıca öğrencilerin yabancı dil konuşma kaygılarıyla kişilik özellikleri ve yabancı dil konuşma öz-yeterlikleri arasındaki anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Yine yapılan incelemeler sonucunda bütün katılımcılar için yabancı dil konuşma öz-yeterliğinin İngilizce konuşma kaygısını eksi yönde yordadığı bulunmuştur. Kişilik özellikleriyle ilgili olarak da Dışadönüklük her iki grupta da İngilizce konuşma kaygısını eksi yönde yordamıştır. En az İngilizce konuşma kaygısına sahip katılımcılar dışadönüklerdir. Ancak İngiliz Dili Eğitimi grubu için diğer bir eksi yönde yordayıcı Deneyime Açıklık iken, İngiliz Dili ve Edebiyatı grubu için bu Sorumluluk olarak tespit edilmiştir. Ve bütün katılımcılar için İngilizce konuşma kaygısını artı yönde yordayan iki kişilik özelliği de Uyumluluk ve Duygusal Dengedir. Diğer bir deyişle İngilizce konuşma kaygı düzeyi en yüksek katılımcılar Duygusal Denge ve Uyumluluk özelliklerine sahip katılımcılardır. İngiliz Dili Eğitimi grubu için Sorumluluk ve İngiliz Dili ve Edebiyatı grubu için ise Deneyime Açıklık kişilik özellikleri anlamlı yordayıcı olarak tespit edilmemiştir. Ancak katılımcıların hepsi düşünüldüğünde beş kişilik özelliğinin beşi de bir şekilde İngilizce konuşma kaygısıyla ilgilidir ve onu anlamlı bir şekilde yordamaktadır. Çoğunluğun Uyumluluk kişilik özelliğine sahip olması ve Uyumluluk kişilik özelliğinin yabancı dil konuşma kaygısını pozitif pozitif yönde yordaması, ülkemizde neden insanların İngilizce konuşamadıklarına bir cevap olabilir. Bu çalışma yabancı dil öğrenenlerin konuşma kaygı düzeylerini düşürmek ve öz-yeterliklerini yükseltmek için birtakım tavsiyeler sunmaktadır. Öğrencileri seviyelerine göre gruplamak için yapılan seviye tespit sınavlarının yanında kişilik testleri yaparak, öğrencilerin kişiliklerini de belirlemek ve öğrencileri kişiliklerine göre de gruplamak uygun olabilir. Buna ek olarak, yine yabancı dil öğrenenlerin konuşma kaygı düzeylerini düşürmek ve öz-yeterliklerini yükseltmeye yönelik her kişilik özelliğine uygun program ve metotlar geliştirilmelidir. Yabancı dil sınıflarında ders veren dil öğretmenleri de öğrencilerin konuşma kaygı düzeylerini düşüren ve öz-yeterliklerini yükselten faktörlerden haberdar olmalıdırlar; İngilizce öğretmeni, bir öğrencinin neden, ne zaman veya nerede konuşmadığı hakkında yargıya varırken öğrencinin düşük İngilizce seviyesi, konuyu bilmemesi gibi etmenler yanında bu sessizliğin onun kişilik özelliklerinden kaynaklanabileceğini de hesaba katmalıdır. Yabancı dil öğrencileri de İngilizce konuşurken kendilerini kaygılı ve yetersiz gördüklerinde cesaretleri kırılmamalıdır, çünkü onların kişilikleri bu olumsuz duygulara sebebiyet veriyor olabilir.