Yumuşak doku kaynaklı posterior omuz instabilitelerine kemik kaybı eşlik ediyor mu? retrospektif MR çalışması


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ÖZLEM ORHAN

Danışman: ULUNAY KANATLI

Özet:

Posterior ve anteroposterior yumuşak doku kaynaklı omuz instabilitesi nedeniyle ameliyat edilen (sırasıyla n=40, n=36) prospektif olarak toplanan hasta verileri (muayene, cerrahi video kayıtları ve ameliyat öncesi MR’ler) kullanılarak retrospektif olarak, demografik özellikler, instabilite tipi, eklem içi ek patoloji varlığı ve patolojinin tipi, dosyadan ulaşılabilen çıkık sayısı (n=51) ve MR’de T1 ağırlıklı yağ baskılı sekanslarda aksiyel ve sagital kesitler incelenerek yapılan ölçümler (glenoidin çapı ve glenoiddeki kemik defekti, Hill- Sachs ve ters Hill- Sachs lezyonunun uzunluğu, açısı ve yay uzunluğu, humerus başının alanı ve çapı) değerlendirilmiştir. Elde edilen verilerin birbirleriyle olan korelasyonları istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Anteroposterior instabilitesi olan hastalarda, anterior glenoid defektinin miktarı, tHSL uzunluğu, açısı ve yay uzunluğu ile anterior glenoid defektinin glenoid çapına oranı MR ölçümleri sonucunda anlamlı olarak yüksek bulunmuştur. (p<0,05). Eklem içi ek patoloji içermesi, glenoid çapı, posterior glenoid defekti, HSL uzunluğu, açısı ve yay uzunluğu, posterior glenoid defektinin glenoid çapına oranı incelendiğinde posterior instabilitesi olan hastalar ile anteroposterior instabilitesi olan hastalar arasında istatistiksel fark saptanmamıştır (p>0,05). Yumuşak doku kaynaklı posterior omuz instabilitelerine SLAP lezyonun eklenmesinin, kemik defekti 82 miktarını arttırmadığı bulunmuştur (p>0,05). Çıkık sayısının artması Spearman korelasyon ile değerlendirilerek; glenoid anteriorundaki kemik defekti miktarını, tHSL uzunluğunu ve tHSL yay uzunluğunu, glenoiddeki toplam defekt miktarını, glenoid anterior defektin glenoid çapına oranını ve toplam defekt miktarının glenoid çapına oranını arttırdığı bulunmuştur. Bu çalışma sonucunda, yumuşak doku kaynaklı posterior omuz instabilitesi hastalarında kemik defekti mevcut olduğu ancak bu defektin kemik instabiliteye yol açacak düzeyde olmayıp hastalarda anatomik tamirin yeterli olacağı gösterilmiştir.