Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2018
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Dr. Meriç Coşkun
Danışman: MEHMET AYHAN KARAKOÇ
Özet:Hashimoto tiroiditi (HT) tiroid hücre harabiyeti ile ilerleyen otoimmün tiroid hastalığıdır. İyot alımının yeterli olduğu ülkelerde hipotiroidinin en sık nedenidir. Genel toplumun %10’unda görülür. Kadınlarda daha sıktır. Genellikle artmış TSH düşük serbest T4 (sT4) ve yüksek antikor seviyeleri ile tanı alır. HT patogenezinde hücresel ve humaral immün sistemin iç içe geçmiş etkileri gösterilmiştir. HT diğer otoimmün hastalıklar ile birliktelik gösterebilmektedir. Cathelicidinler antimikrobial ve immunstimulator peptit ailesinin önemli üyeleridir. LL-37; hCAMP 18 adında proprotein şeklinde sentezlenen insan cathelicidinidir. LL-37’nin farklı yolaklar üzerinden antimikrobiyal ve immün modülatör etkileri mevcuttur. LL-37’nin otoimmün hastalıklar, vaskülitler ve diğer inflamatuar hastalıklardaki immün modülatör rolü incelenmektedir. Literatürde Hashimoto tiroiditinde LL-37’nin rolü üzerine yapılan çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışma Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metobolizma Hastalıkları Bölümünde 2018 yılı Ocak –Nisan ayları arasında Hashimoto Tiroiditli hastalar üzerinde yapıldı. Hashimoto tiroiditli hastalarda serum LL-37 düzeyinin belirlenmesi amaçlandı. Çalışmaya alınan hastaların ve sağlıklı kontrol grubu bireylerinin yaş, BMI, TSH, T3, T4, Anti TPO, Anti Tg, 25(OH)D3 düzeyleri kaydedildi. Olgulardan kan örnekleri toplandı ve ELİSA yöntemi ile serum cathelicidin (LL-37) düzeyleri ölçüldü. Çalışmaya alınan 40 sağlıklı kontrol, 48 Hashimoto tiroiditli hasta grupları arasında yaş, cinsiyet, BMI açısından fark saptanmadı. LL-37; kontrol grubuna X göre Hashimoto Tiroiditinde anlamlı yüksek bulundu (p<0,001). HT’li olgularda cinsiyet, yaş, hastalık yaşı, TSH, serbest T3, serbest T4 düzeyi, tedavi alan hastalarda kullanılan levotiroksin sodyum dozu, Anti Tg varlığı, Anti Tg titresi, Anti TPO titresi, 25OH D3 düzeyi ile serum LL-37 düzeyi arasında anlamlı koreleasyon ilişkisi saptanmadı. LL37’nin HT ’yi öngörmede tanısal değeri olduğu görüldü. (p<0,001). LL-37 için % 71 sensitivite ,%70 spesifite ile belirlenen 714pg/ml sınır değerine göre Hashimoto Tiroditi tanısı koymadaki pozitif prediktif değer %73,9, negatif prediktif değer %66,7 olarak belirlendi. LL-37’nin anti TG negatif olgularda da HT’yi öngörmede tanısal değeri olduğu görüldü (p=0,001) ve % 68 sensitivite, %70 spesifite ile belirlenen 714pg/ml sınır değerine göre tanı koymadaki pozitif prediktif değeri %67,9 negatif prediktif değeri %70 olarak belirlendi. LL-37 değeri 714 pg/ml ve üzerinde olanlarda HT görülme sıklığı %73,9 olup, LL-37 değeri 714 pg/ml olan bir olgunun Hashimoto Tiroiditi olma riski yaklaşık 5,6 kat fazla saptandı.(OR=5,66; p<0,001). LL-37 nin HT için tanısal marker olarak kullanılmasında enfeksiyöz veya otoiimmun inflamatuvar süreçlerin büyük bölümünde artış göstermesi sınırlayıcı olmaktadır. Bu sebeple LL-37 nin tek başına kullanılmasındansa HT için yüksek spesifite gösteren Anti TPO ile birlikte kullanılması uygundur. Bunun yanında hastalık yaşı, otoantikor düzeyleri ve diğer parametrelerden etkilenmemesi nedeniyle otoantikor negatif otoimmün tiroid hastalıkları gruplarında tanısal bir marker olabileceği düşünülmüş olup daha büyük ve farklı otoimmün tiroid hastalıklarını da kapsayan gruplarda yapılacak başka çalışmalara ihtiyaç vardır.