Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2015
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Çiğdem Yücel
Danışman: ZELİHAGÜL DEĞİM
Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
Özet:Diyabet, pankreastaki beta hücrelerinden insülin yapımının yetersiz oluşu ya da üretilen insülinin yeterince etki göstermemesi nedeni ile karbonhidrat, yağ, protein metabolizmasındaki bozuklukla karakterize kronik bir hastalıktır. Diyabet tedavisindeki en önemli araçlardan biri olan insülin Langerhans adasının beta hücreleri tarafından salınır. Diyabette bu hücreler hasar gördüğü için farklı kaynaklardan yeniden eldesi ile yeni hücrelerin oluşturulması düşüncesi kök hücre çalışmalarına hız kazandırmıştır. Embriyonik kök hücreler sınırsız olarak çoğalabilme yeteneğinden dolayı diyabet, miyokart enfarktüsü ve parkinson gibi hemen hemen bütün dejeneratif ve hasar görmüş dokuların yenilenmesinde kullanılabilmektedir. Çalışmamızda, beş farklı formülasyon (lipozom, pegile lipozom, nanokohleat, pegile nanokohleat ve nanopartikül) hazırlandı. İnsülin ve fare embriyonik kök hücre ile hazırlanan lipozomal ve nanopartiküler formülasyonların glukoz ve streptozosin çözeltisi ile diyabetik hale getirilmiş pankreatik beta TC hücreleri ve farelere uygulanmasının ardından hem in vitro hem de in vivo etkinliği incelendi. Formülasyonlarda kullanılacak maddelerin farklı derişimleri için MTT testleri yapıldı. Hazırlanan lipozom, nanokohleat ve nanopartikül formülasyonlarının karakterizasyonu (morfoloji, partikül büyüklüğü, zeta potansiyel ve yükleme etkinliği) ve üç farklı sıcaklıkta (4⁰C ve 25⁰C) stabilite çalışmaları yapıldı. EKH ile hazırlanan formülasyonlarda yükleme etkinliği insülin ile hazırlanan formülasyonlardan farklı olarak hücre sayımı ve western blot yöntemi ile de analiz edilmiştir. İnsülinin pankreatik beta TC hücre kültürlerinden geçiş özellikleri, formülasyonlardan salım kinetikleri kıyaslanarak incelendi. Hücre kültürü geçiş çalışmaları sonucunda geçirgenlik katsayıları ve elektriksel dirençleri hesaplandı. İnsülin yüklü lipozomlarda en yüksek geçirgenlik katsayısı ve en düşük direnç elde edildi. Diyabetik hale getirilmiş hücrelere formülasyonların uygulanmasının ardından glukoz ve insülin miktarlarındaki değişimler kit ile ölçüldü. İn vivo çalışmalarda insülin yüklü formülasyonların i.p. uygulanmasının ardından 24 saat boyunca belirli zaman aralıklarında alınan örneklerden glukoz ve insülin miktar tayini yapıldı. İnsülin yüklü formülasyonların aynı örnek alma zamanlarında hücre geçiş çalışmaları ile kan örnekleri arasındaki in vivo-in vitro korelasyon incelendi. İnsülin yüklü lipozomlarda en yüksek korelasyon katsayısı bulundu (r2=0,967). Diyabet tedavisindeki yeni yaklaşımlardan olan kök hücre ile hazırlanan formülasyonlar hem i.p. hem de pankreas içi uygulandı ve farelerin pankreasları histopatolojik olarak incelendi. Özellikle lipozomlar ile Langerhans adacık sayısı ve kapladığı alan bakımından en yüksek sonuçlar elde edilmiş (p<0,01) ve bu formülasyonların diyabet tedavisinde umut vaad ettiği, tedaviye katkıda bulunacağı düşünülmüştür.