Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2018
Tezin Dili: İngilizce
Öğrenci: Ayşegül Okay
Danışman: CEM BALÇIKANLI
Özet:Son yıllarda eğitim teorilerinde gerçekleşen köklü değişiklikler, öğrenci ve öğretmen rollerine de bir çok değişikliği beraberinde getirmiştir. Öğrenciler pasif bilgi alıcılığı rollerinden sıyrılıp, kendi eğitim yolculuklarının neferi olurlarken; öğretmenler de buna paralel olarak, yol gösterme, danışmanlık, yardımcılık, yöneticilik, rehberlik gibi roller üstlenmek durumunda kalmışlardır. Bu değişiklikler, öğretmenlerin meslekleriyle ilgili kendilerini sürekli yenilemesi anlamına gelmektedir çünkü öğretmenlerin mesleki bilgi ve becerilerini, eğitim-öğretimdeki son değişiklerle eş zamanlı olarak yenilememeleri durumunda, halihazırdaki bu bilgi ve beceriler güncelliğini yitirecek ve eskiyecektir. Bu nedenle, bu doktora tezinin esas çalışma konusu, öğretmenlerin, öğrencileri ve meslektaşları ile birlikte, kendilerini mesleki olarak geliştirmek için sahip oldukları yeterlik, istek, ve zaman olarak tanımlanan öğretmenlerin mesleki özerkliğidir. Mesleki özerklik, öğretmenlerin mesleki uygulamalarını mütemadiyen sorgulamalarını gerektirdiğinden, bu kavramın yansıtıcı uygulama kavramı ile yakından ilişkili olduğu düşünülmüştür. Bu iki ana değişkenin birbirini olumlu yönde beslediği düşünülmekle beraber, her ikisini de olumsuz olarak etkileyeceği varsayıldığından, tükenmişlik kavramı bu çalışmanın üçüncü değişkeni olarak belirlenmiştir. Bu varsayımları test etmek ve araştırma sorularını cevaplamak için, bu çalışma iki aşamalı olarak gerçekleştirilmiştir. İlk aşamada, literatürde öğretmenlerin mesleki özerkliği üzerine herhangi bir ölçme aracı bulunmadığından, nitel bir ölçme aracı olan Öğretmenlerin Mesleki Özerkliği Anketi geliştirilmiştir. Bu amaçla, mesleğe yeni başlamış ve meslekte deneyimli 15 kişiden oluşan iki grup öğretmenle yapılan odak grup görüşmelerinden gelen veriye ek olarak, literatür taramasında elde edilen kavramlar da anketin madde havuzunu oluştururken kullanılmıştır. Anketin geçerlik ve güvenilirliğini sağlamak için, anketin ilk versiyonu alandaki farklı uzmanlarla paylaşılmış ve kendilerinden alınan geri bildirimlerle gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Buna ek olarak yapılan Açıklayıcı ve Doğrulayıcı Madde Analizleri sonucunda, 5 faktör ve 23 madde ile Öğretmenlerin Mesleki Özerkliği Anketi son halini almıştır. Çalışmanın ikinci aşamasında ise ana veri toplanmıştır. Türkiye'nin 7 bölgesinin 36 farklı şehrindeki devlet ve vakıf üniversitelerinin Yabancı Diller Yüksekokullarında öğretim görevlisi olarak çalışan 375 İngilizce öğretmeni çalışmaya gönüllü olarak katılmıştır. Öğretmenlerin mesleki özerkliği, yansıtıcı öğretim uygulamaları ve tükenmişlikleri sırasıyla Öğretmenlerin Mesleki Özerkliği Anketi, İngilizce Öğretimi Yansıtıcılık Envanteri ve Öğretmen Tükenmişlik Ölçeği ile ölçülmüştür. Akbari vd., (2010) tarafından geliştirilen İngilizce Öğretimi Yansıtıcılık Envanterinin, Yeşilbursa (2013) tarafından Türkiye'deki İngilizce öğretmenleri ile geçerliliği sağlamış versiyonu kullanılmıştır. Öğretmen Tükenmişlik Ölçeği ise Richmond, vd., (2001) tarafından geliştirilmiş olup, bu tezde hem öğretmenlerin tükenmişlik seviyelerini göstermesi açısından bir ölçek olarak, hem de tükenmişlik kavramının alt bileşenleri ile ilgili veri sağlaması açısından faktörlere ayrılmış bir anket olarak kullanılmıştır. Veri SPSS 21 ve AMOS 5 programlarıyla yapılan Açıklayıcı ve Doğrulayıcı Faktör Analizleri, t-testi, tek yönlü ANOVA, ve Yapısal Eşitlik Modellemesi analizlerine tabi tutulmuştur. Sonuçlar genel itibariyle yorumlandığında, öğretmenlerin orta üstü seviyede bir mesleki özerkliğe sahip oldukları, yansıtıcı öğretim uygulamalarını zaman zaman yaptıkları, ve tükenmişliklerinin düşük seviyede olduğu görülmüştür. Varsayılan hipotezler ise Öğretmen Gelişiminde BAR Modeli olarak, Yapısal Eşitlik Modellemesi analizi ile doğrulanmıştır. Buna göre, öğretmenlerin mesleki özerklik ve yansıtıcı öğretim uygulamalarının birbirini olumlu olarak ve yüksek ölçüde besledikleri; tükenmişliklerinin ise bu iki değişkeni olumsuz olarak etkilediği kanıtlanmıştır. Bu sonuçlar, katılımcıların demografik bilgilerine göre incelendiğinde, on yıldan daha fazla öğretmenlik yapanların, mesleğe yeni başlayanlara nazaran daha az mesleki özerkliğe sahip olduğu görülmüştür. Buna ek olarak, yüksek lisans veya doktora yapan öğretmenlerin, sadece lisans derecesi olan öğretmenlere göre daha fazla mesleki özerkliğe sahip oldukları ve yansıtıcı öğretim uygulamalarını daha sık yaptıkları anlaşılmıştır. Bu çalışmanın en önemli sonuçlarından bir tanesi ise tükenmişlik bağlamında meslektaşları ile bir sorun yaşamamalarına rağmen, mesleki özerklik ya da yansıtıcı uygulama anlamında öğretmenlerin meslektaşları ile birlikte çalışmaya gönülsüz olmalarının ortaya çıkmasıdır. Buradan hareketle, öğretmenlerin mesleki özerklik ve yansıtıcı uygulama anlamında desteklenmesi için, meslektaşlarıyla olan ilişkilerinin güçlenmesi gerektiği ortaya çıkmıştır. Sonuçlarla ilgili öneriler detaylı olarak tartışılmıştır.