Tek Taraflı Üreter Obstrüksiyonu İle Erken Ve Geç Dönem Böbrek Yetmezliği Oluşturulan Sıçanlarda Yüksek Doz Sugammadeks Kullanımının Böbrek Dokusu Üzerine Etkilerinin Araştırılması


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: FİKRİYE DOĞRUL

Danışman: MUSTAFA ARSLAN

Özet:

Çalışmada tek taraflı üreter obstrüksiyonu ile erken ve geç dönem böbrek yetmezliği oluşturulan sıçanlarda yüksek doz sugammadeks kullanımının böbrek dokusu üzerine histopatolojik etkileri ve biyokimyasal açıdan etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Etik kurul onayı alındıktan sonra, 30 adet sıçan, rastgele 5 gruba ayrıldılar: Grup K: Kontrol, Grup ÜO1: Üreter Obstrüksiyonu 1. Hafta Kontrol, Grup ÜO1S: Üreter Obstrüksiyonu 1. Hafta-1 mg/kg Rokuronyum-96 mg/kg-Sugammadeks, Grup ÜO3: Üreter Obstrüksiyonu 3. Hafta Kontrol, Grup ÜO3S: Üreter Obstrüksiyonu 3. Hafta-1 mg/kg Rokuronyum-96 mg/kg-Sugammadeks, Üreter obstrüksiyonu gruplarına ketamin anestezisi altında düşük abdominal insizyonla sağ üreter distaline ulaşıp 2.0 mersilenle dikiş koyuldu. Erken dönem için 1 hafta sonra, geç dönem için 3 hafta sonra ÜO1, ÜO1S, ÜO3, ÜO3S gruplarında bulunan sıçanlara intraperitoneal uygulanan 100 mg/kg ketamin (Ketalar 50 mg/ml, Pfizer) enjeksiyonu ardından ÜO1S ve ÜO3S 69 gruplarına kuyruk veninden 26 G intraket ile damar yolunun açılmasından sonra 16 G kanül ile trakeostomi açıldı ve kuyruk veninden 1 mg/kg rokuronyum verildikten sonra sıçanlar ventilatöre bağlanarak PEEP: 2, tidal volüm ortalama 2.5-3 ml, frekans 70-100/dk ve oda havası veya FiO2: 1 olacak şekilde oksijen ile ventilasyon sağlandı. ÜO1S ve ÜO3S gruplarına sugammadeks tek doz intravenöz 96 mg/kg olacak şekilde uygulandı. 30 dakikalık takip dönemi sonrasında intraperitoneal uygulanan ketamin(100 mg/kg) uygulaması sonrası abdominal aortadan alınan kan ile sıçanlar sakrifiye edildi. Alınan kan örnekleri -20 derecede saklanarak serumda MDA ve NO çalışıldı. histopatolojik inceleme için böbrek dokuları çıkarıldı. Bakılan histopatolojik parametrelerin hepsinde (GV, TD, VVH, THDN, BSD, THS, Lİ, THD) obstrüksiyon yapılan taraf böbrekte anlamlı farklılık saptandı. Obstrüksiyon yapılmayan taraftaki böbrek dokularında ise 3. hafta olan gruplarının hepsinde GV; kontrol grubuna göre anlamlı olarak daha fazla tespit edildi. TD; ÜO1, ÜO3 ve ÜO3S gruplarında kontrol grubuna göre daha fazla görüldü. THDN ise; ÜO1S ve ÜO3S gruplarında kontrol grubuna göre daha fazla görüldü. Gruplar kendi aralarında kıyaslandığında; MDA enzim aktivitesi ÜO1S, ÜO3 ve ÜO3S gruplarında C grubuna göre anlamlı yüksek olarak bulundu. Çalışmamızda, NO enzim aktivitesi ÜO1S, ÜO3 ve ÜO3S gruplarında C grubuna göre anlamlı düşük olarak bulundu. Çalışma sonucunda; yüksek doz sugammadeksin; tek taraflı üreter obstrüksiyonu durumlarında güvenli olarak kullanılabileceği, ancak çift taraflı üreter obstrüksiyonu durumlarında çok dikkat edilmesi gerektiği düşünülmektedir.