Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2014
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Şükran Calp
Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu
Özet:Merak, insanoğlu için temel bir eğilimdir. Keşfetme, öğrenme, anlama veya bilme arzusu, insanın doğasında vardır ve potansiyel olarak eğitim sürecinin ana motive edicisidir. Eğitim literatüründe motivasyon ve motivasyonun akademik başarı, iyi olma, yaratıcılık gibi çeşitli değişkenlerle ilişkisini inceleyen birçok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmaların önemli bir kısmına kuramsal kaynaklık eden Öz Belirleme Kuramı (Self Determination Theory), üç temel psikolojik ihtiyaç ve içsel motivasyon üzerindeki odağıyla eğitim literatüründe önemli bir yere sahip olmuştur. Kuramda evrensel olduğu ileri sürülen üç psikolojik ihtiyaçtan söz edilmektedir. Bu ihtiyaçlardan biri olan özerklik, bireyin kendisini eylemlerinin merkezinde hissetmesidir. Kuramda bahsedilen psikolojik ihtiyaçlardan bir diğeri yeterlik, çevreyle etkili bir biçimde etkileşimde bulunma ve çevreye uyum sağlama kapasitesi olarak tanımlanmaktadır. Üçüncü ihtiyaç ilişkili olma ise, bireyin başkaları ile bağlantılı olma ve içinde bulunduğu sosyal çevreyle ilgili "aidiyet" hissini yaşama isteğidir. Bu çalışma, yeterlik algısı, özerklik ve özerklik desteği gibi öz belirleme kuramı kaynaklı çeşitli değişkenlerin özerk akademik motivasyon ve akademik başarıya etkisine odaklanmıştır. Bu çalışmada ilköğretim beşinci sınıf öğrencilerinin algıladığı öğretmen ve yakın arkadaş özerklik desteğinin, akademik yeterlik, akademik özerklik ve özerk akademik motivasyona, özerk akademik motivasyonun da akademik başarıya etkisi araştırılmıştır. Araştırmanın genel amacı, akademik başarıyla ilgili, öz belirleme kuramı temelli bir motivasyonel modeli test etmektir. Araştırmada ayrıca öğrencilerin açık uçlu sorulara cevap vermek suretiyle paylaştıkları düşünceleri ile ölçek maddelerine verdikleri tepkilerin örtüşüp örtüşmediğini belirlemek ikincil bir amaç olarak düşünülmüştür. Bu amaçla öğrencilere açık uçlu yedi soru sorulmuş ve elde edilen veriler betimsel analize tabi tutulmuştur. Araştırma, tarama modelinde betimsel bir çalışma olup hem nicel hem de nitel veriler toplanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, Ankara ili Etimesgut ilçe Merkezi ve Eryaman semtinden seçilmiş 17 ilköğretim okulundaki 849 ilköğretim beşinci sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Verilerin toplanması dört aşamada gerçekleştirilmiştir. İlk aşamada çeviriler yapılmış ve uzman değerlendirmesi sağlanmıştır. İkinci aşamada denemelik ölçek maddeleri ve açık uçlu sorularla ilk pilot uygulama yapılmıştır. Üçüncü aşamada istatistiksel çözümlemelerin yapıldığı ikinci pilot uygulama, dördüncü ve son aşamada ise görüş birliğiyle son şekli verilen ölçek maddeleri ve açık uçlu sorular kullanılarak asıl uygulama gerçekleştirilmiştir. Araştırma kapsamında test edilen modeldeki değişkenleri ölçmek için "Yaşam Alanlarında Algılanan Özerklik Ölçeği", "Kişilerarası Davranışlar Ölçeği (Öğretmen davranışlarını sorgulamak için)", "Kişilerarası Davranışlar Ölçeği (Yakın arkadaş davranışlarını sorgulamak için)", "Akademik Motivasyon Ölçeği (İlkokul Seviyesinde)" ve "Çocuklar için Benlik Algısı Profili" kullanılmıştır. Nicel veri toplamak amacıyla işe koşulan ölçek maddelerine verilen tepkiler, yapısal eşitlik modeliyle analiz edilmiştir. Nitel veri toplamak amacıyla işe koşulan açık uçlu sorulara verilen cevaplar, iki grup için ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmede çalışma grubu, başarı düzeylerine göre ortalamanın altında ve yüksek başarılı olmak üzere ikiye bölünmüş ve betimsel analiz bu bölümlemeye göre yapılmıştır. Nicel ölçümlere ait sonuçlar, ilköğretim beşinci sınıf öğrencilerinin okulla ilgili konularda öğretmenlerinden aldığı özerklik desteğinin akademik yeterlik algısını doğrudan etkilediğini; ancak arkadaşlardan alınan özerklik desteğinin akademik yeterliliği etkilemediğini göstermektedir. Öğrencilerin okulla ilgili konularda öğretmenlerinden aldığı özerklik desteği onların akademik özerkliklerini doğrudan etkilemektedir. Okulla ilgili konularda yakın arkadaşlardan alınan özerklik desteği, öğrencilerin akademik özerkliklerini doğrudan fakat zayıf etkilemektedir. Okulla ilgili konularda öğretmenlerinden ve yakın arkadaşlarından aldığı özerklik desteği öğrencilerin özerk akademik motivasyonlarını doğrudan etkilemektedir. Öğrencilerin kendileriyle ilgili algıladıkları akademik yeterlik, özerk (öz belirlenmiş) akademik motivasyonlarını kuvvetli ve doğrudan etkilemektedir Ancak kendileriyle ilgili algıladıkları akademik özerkliğin öğrencilerin özerk (öz belirlenmiş) akademik motivasyonlarına etkisi, doğrudan olmakla beraber düşüktür. Son olarak ilköğretim beşinci sınıf öğrencilerinin özerk (öz belirlenmiş) akademik motivasyonları, onların okul performansını (akademik başarı) doğrudan etkilemektedir. Literatürde yaygın olarak kullanılan RMSEA, RMR AGFI, GFI, NFI gibi uyum indeksleri incelendiğinde modelin kabul edilebilir uyum düzeyinde olduğunu söylemek mümkündür. Nitel verilere ilişkin sonuçlara göre ise başarılı öğrencilerin % 71'i, öğretmenleri tarafından az da olsa özerklik desteği almaktadır. Vasat ya da vasatın altında başarı düzeyinde olan öğrenciler ise, öğretmenlerinden başarılı öğrencilere göre çok daha az özerklik desteği almaktadır. Başarılı öğrencilerin % 68'inin arkadaşları tarafından özerklik desteği hissetmediği bulgusuna ulaşılmıştır. Vasat ya da vasatın altında başarı düzeyinde olan öğrencilerin % 82'si arkadaşlarının özerklik destekleyiciliğini hissetmediklerini ifade etmektedir. Bulgular, başarı düzeyi iyi ve yüksek olan öğrencilerin % 94'ünün özerklik duygusu yaşadığı; başarı düzeyi vasat ya da vasatın altında zayıf olan öğrencilerin ise % 59'unun hiç bir zaman özerklik duygusu hissetmediğini ortaya çıkarmıştır. Nitel araştırma bulguları, vasat ya da vasatın altında başarı düzeyinde olan öğrencilerin kendilerini, seçimlerini yapma noktasında özgür hissetmediklerini açığa çıkarmıştır. Başarılı öğrencilerin % 94'ünün kendini akademik alanda yeterli hissettiği, bir başka deyişle kendine ve yapabileceklerine inandığı sonucuna ulaşılmıştır. Başarı düzeyi vasat ya da vasatın altında zayıf olan öğrencilerde ise durum tam tersidir. Bu gruptakilerin % 81'i kendini akademik alanda yetersiz hissetmektedir. Başarılı öğrencilerin en çok okula gitmek için içsel güdülere sahip olduğu anlaşılmaktadır. Başarı düzeyi vasat ya da vasatın altında zayıf olan öğrenciler ise, iki kişinin öğretmeni dinlemek için sahip olduğunu dile getirdiği başarma güdüsü dışında, hiçbir içsel motive ediciye sahip değildir. Çocuğun doğal merakı ve ilgisiyle öğrendiği her zaman, içsel güdülenmenin varlığından söz edilebilir. Eğitimsel çevre yoluyla elverişli fırsatlar, uyaranlarla zenginleştirilmiş kaynaklar ve özerklik sağlandığında bu motivasyonel öğrenme kaynağının zenginleşmesi muhtemeldir. Araştırma sonuçları doğrultusunda ailelere ve öğretmenlere özgür seçimler yapabilen, kendi kararlarını kendi veren, kendi davranışlarını dışsal bir kontrol olmadan düzenleyebilen ve onların sorumluluğunu üstlenen bireyler yetiştirebilmek için çocukların özerkliğini destekleme yanında onların yeterlik ve aidiyet duygusunu doyuracak bir atmosfer oluşturmaları önerilmektedir.