Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2011
Öğrenci: MOHAMMAD SORKHABİ
Danışman: MURAT MOLLAMAHMUTOĞLU
Özet:İran ve Türkiye iki komşu ülke olarak sismik yönden dünyanın en aktif bölgelerinden birinde yer almaktadırlar. Bugüne kadar, her iki ülkede yapılan azalım çalışmalarında, jeolojik ve sismotektonik sınırlar, coğrafi ve siyasi sınırlara bağlı olmamasına rağmen iki ülke bağımsız olarak ele alınmıştır. Ayrıca, mevcut çalışmalarda veri kısıtlığı ve zemin koşullarda olan belirsizlikler söz konusudur. Bu çalışmanın amacı, sismotektonik yapıları birbirine bağlantılı olan Türkiye'nin doğusu ve İran'ı ele alıp, azalım ilişkileri geliştirmek ve bu ilişkilerin niteliğini incelemektir. Bu doğrultuda Türkiye'nin doğusu ve İran için en yüksek yatay yer ivmesi gözlemsel azalım ilişkileri geliştirilmiş olup rezidüel analize tabi tutulmuştur. Bu çalışmada kullanılan veriler, İran ve Türkiye'nin kuvvetli yer hareket kayıt (KYHK) şebekesinden elde edilen ivme-zaman kayıtları ile KYHK istasyonlarındaki yapılan zemin araştırmaları ve ulusal ve uluslar arası kuruluşlar tarafından yayınlanan verilerden oluşmaktadır. Çalışmada öncelikle katalog oluşturulması için KYHK 'ları Veri İşleme Programı (USDP) yardımı ile işlenip, en yüksek yatay yer ivmesi değerleri ölçülmüştür. Ayrıca, içmerkez mesafesi P-S dalgaları veya ARCGIS programı yardımı ile hesaplanmıştır. Deprem büyüklükleri CMT katalogundan alınmıştır. İkinci aşamada ise oluşturulan katalog Türkiye'nin doğusu, İran ve iki ülke beraber olmak üzere üç ayrı grup halinde iki aşamalı regresyon analizine ve genetik algoritma analizine tabi tutulmuştur. Son olarak da elde edilen sonuçlarda rezidüel analiz yapılmıştır. Analizler sonucunda iki aşamalı regresyon analizi ve genetik algoritma yöntemlerinin oldukça yakın sonuçlar verdikleri görülmüştür. Türkiye ve İran verilerinin birlikte ve ayrı ayrı analiz sonuçları karşılaştırıldığında ayrı ayrı incelenmeleri durumu sonuçları daha küçük hataların karesinin toplamı (SSE) ve standart sapma (σ) değeri verdiği görülmüştür. Buna karşın, verilerin birlikte analiz sonuçları ise SSE ve σ değerinin önemli ölçüde arttığı ve rezidüellerin toplamının sıfıra yakın olmasına rağmen iki ülke verilerinde önemli ölçüde yayınım gösterdiği gözlenmiştir. Bu sonuçlar ışığında mevcut verilerle yapılan analizler ışığında Türkiye ve İran verilerinin birlikte analiz yapıldığında hata miktarının yüksek olduğu ve elde edilen modelin yönlü sonuçlar verdiği gözlenmiştir.