Tiroid otoantikorları pozitif olan invitro fertilizasyon hastalarında levotiroksin ve prednizolon tedavisinin gebelik hızına etkisi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2016

Öğrenci: ZAHİD AĞAYEV

Danışman: RECEP ONUR KARABACAK

Özet:

Tiroid Otoantikorları Pozitif Olan Invitro Fertilizasyon Hastalarında Levotiroksin ve Prednizolon Tedavisinin Gebelik Hızına Etkisi- Retrospektif Vaka Kontrol Çalışması. Tiroid fonksiyon bozukluğu ve tiroid otoimmunitesi üreme başarısı üzerine olan olumsuz etkisi ve IVF başarısızlığındaki rolü yapılan çalışmalarla teyit edilmiş durumdadır. Çalışmamız tiroid otoantikorları (Anti-T ve Anti-TPO) yüksek veya klinik tiroid hastalığı olan hasta popülasyonunda prednisolon ve levotiroksin veya her iki ilacın kombinasyonu ile adjuvan tedavinin IVF başarısına olumlu etkisinin olup olmadığını araştırmak amacı ile retrospektif vaka kontrol şeklinde tasarlandı. Çalışmaya Anti-T değeri 115 IU/ml'in üzerinde ve Anti-TPO değeri ise 34IU/ml'in üzerinde olan 190 hasta dahil edildi. Hastalar 4 Grupa ayrıldı. Grup 1'e (N=50) ovulasyon indüksiyonu başlangıcından gebelik testi gününe kadar ortalama 24 gün 16 mg oral prednisolon almış hastalar alındı. Grup 2'ye (N=50) klinik tiroid hastalığı olan ve uzun süredir levotiroksin kullanmakta olan hastalar alındı. Grup 3'e (N=65) hiç bir ilaç kullanmamış kontrol hastaları alındı. Grup 4'e (N=25) ovulasyon indüksiyon başlangıcından gebelik testine kadar 16 mg prednisolon ve 25 mcgr levotiroksin kullanmış hastalar alındı. Bu Grupta gebelik testi günü prednisolon kesildi, fakat levotiroksin alımına devam edildi. Çalışmamızın sonucunda aşağıdaki bulgulara ulaşıldı: Grup 1'de sadece prednisolon alıp, ovulasyon indüksiyonu yapılan hastalarda alınan ilacın Anti-T ve Anti-TPO üzerine anlamlı etkisi olmamıştır. Bu Grup hastalarda kontrol grubu ile karşılaştırıldığında biyokimyasal gebelik oranları anlamlı yüksek bulunmuştur (%16'ya karşın %4.6). Grup 2'de gebe kalmış olgularda Anti-T değerlerinde %18.7 azalma (261.0±311.3 SS'den 212.1±245.2 SS'e) ile anlamlı bulundu (P=0.018). Bu Grupta Anti-TPO değerlerinde %53.4 azalma (229.7±480.9 SS'dan 153.9±253.9 SS'e) ile anlamlı bulundu (P=0.048). Grup 3'te (kontrol Grubu) Anti-T ve Anti-TPO değerlerinde anlamlı azalma görülmedi. Grup 4'de Anti-T değerlerinde %18.9 azalma (253.8±284.3 SS den 205.1±210.7 SS e) ile anlamlı bulundu (P=0.037). Benzer şekilde Anti-TPO değerlerleri de %10,3 azalma ile (183.7±175.6 SS den 164.3±164.4 SS e) anlamlı bulundu (P=0.015). Biokimyasal gebelik hızı gruplarda belirgin farklıdır. En yüksek %16 ile Grup 1 de. En düşük oran (%0) hiç biyokimyasal gebelik görülmemesi ile Grup 4'tedir (P=0.03). Grup 4'de abortus oranları ilginç olarak yüksek izlenmiştir (%20), ancak bu yükseklik istatistiki olarak anlamlı değildir (P=0.51). Eve çocuk götürme oranlarına bakıldığında en yüksek %30 ile Grup 2'de dir, fakat Gruplar bir biri ile kıyaslandığında sadece eğilim/trend izlenmiştir 68 (P=0.06). Eve canlı çocuk götürme oranları belirgin Grup 2'de kontrol Grubuna nazaran anlamlı olarak yüksektir (%30 karşın %12,3) (P=0.02). Çalışmamızda yüksek tiroid antikorları olan fakat klinik hipotiroidi tanısı olmayan (Grup 4) hastalarda levotiroksinin uzun süreli kullanımı (24 günden fazla) ve prednisolon ile gebelik 8. haftasına kadar kombinasyonu gebelik ve eve çocuk götürme hızını, klinik hipotiroidizmde tiroksin ile uzun süreli tedavi gibi arttırabilir. Bu sonuç hipotezini daha iyi anlamak için bu grupta daha fazla hastaya (25 den çok) ve randomize kontrollu bir dizayna ihtiyacımız vardır.