Psoriazis vulgarisli hastalarda oksidatif stres ve sigara ile ilişkisi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2014

Öğrenci: VOLKAN TEKTAŞ

Danışman: AYLA GÜLEKON

Özet:

Psoriazis, toplumda görülme sıklığı %2-3 olan; kompleks kronik inflamataur bir hastalıktır. Dermatoloji kliniklerine başvuran hastaların %6-8'ini psoriazis hastaları oluşturmaktadır. Psoriazis, bilinmeyen antijenik uyarana yanıt olarak, artmış keratinosit proliferasyonu ve aktive olmuş T hücre birikimi ile karakterize, otoimmün bir deri hastalığıdır. Oksidatif stres, psoriazis başlangıcı ya da kronikleşmesinde rol oynadığı düşünülen faktörlerden birisidir. Son yıllarda, psoriazisli hastalarda oksidatif stres parametrelerinin değerlendirilmesi amacıyla yapılan çalışmalarda hem malondialdehit (MDA), 8-OHdG ve nitrik oksit (NO) gibi oksidan sistem elemanlarının, hem de süperoksit dismutaz (SOD) ve glutatyon peroksidaz (GPx) gibi antioksidan sistemin enzimlerinin doku veya kan düzeylerinde oksidan/antioksidan dengenin bozulduğuna işaret eden veriler saptanmıştır. Sigara kullanan popülasyonda psoriazis gelişme riski, normal popülasyona göre belirgin olarak artmıştır. Sigaranın, reaktif oksijen radikallerinin üretilmesini ve proinflamatuar sitokin ekspresyonunu arttırarak, hem psoriazis gelişiminde hem de mevcut hastalığın alevlenmesinde rol aldığı düşünülmektedir. Çalışmamıza; klinik ve histopatolojik olarak psoriazis vulgaris tanısı almış ve kliniğimizde takip edilen, 17'si sigara kullanan ve 16'sı sigara kullanmayan olmak üzere, toplam 33 hasta dahil edildi. Kontrol grubuna ise psoriazis vulgarisi veya başka herhangi bir inflamatuar deri hastalığı olmayan, 12'si sigara kullanan ve 19'u sigara kullanmayan, toplam 31 gönüllü alındı. Oksidatif stres belirteçleri olarak sıklıkla kullanılan NO, MDA, 8-OHdG, SOD, GPx'in, psoriazisli hastalar ve sağlıklı gönüllülerde kanda ve NO, MDA'nın doku düzeyini ölçerek, oksidatif stresin psoriazis vulgaris etyopatogenezindeki rolünü değerlendirmeyi ve sigaranın bu mekanizmayla ilişkisini araştırmayı amaçladık. Çalışmamızda; vaka grubunda plazma medyan SOD ve GPx düzeylerii kontrol grubuna göre düşük saptanmıştır. Psoriazisli hastalarda izlenen düşük SOD ve GPx düzeylerinin, antioksidan sistemdeki yetersizlikten kaynaklanıyor olabileceği düşünülmüştür. ROT ile indüklenen DNA hasarı, büyümeyi düzenleyici genlerde mutasyonlara neden olarak, hücre siklus kontrolü ve DNA tamirinin bozukluğuyla anormal apopitoza neden olur. 8-OHdG, DNA oksidasyonun bir belirteci olarak kabul edilmektedir. Bizim çalışmamızda da vaka grubunun medyan plazma 8-OHdG düzeyi, kontrol grubuna göre istatistiksel olarak daha yüksek saptandı. Psoriazisli hastalarda elde ettiğimiz artmış 8-OHdG düzeyinin, bu hasta grubunda genomik instabiliteyi göstermesi açısından önemli bir bulgu olduğu düşünülmüştür. Çalışmamızda vaka grubunun medyan plazma NO ve doku NO düzeyleri, kontrol grubuna göre istatistiksel olarak daha yüksek saptanmıştır. Hem doku hem de plazmada saptadığımız yüksek NO düzeyleri, NO'nin hastalık etyopatogenezinde etkili olan bir ikincil haberci olabileceğini ve/veya artmış oksidatif stresin bir belirteci olduğunu düşündürmektedir. Medyan plazma ve doku MDA düzeyleri ise, kontrol grubuna göre vaka grubunda daha yüksek saptandı. Psoriazisli hastalarda artmış doku ve plazma MDA düzeyleri, ROT sonucunda artan lipid peroksidasyonunun iyi birer göstergeleridir. Bizim çalışmamızda da bu değerler hasta grubunda yüksek bulunmuştur ve artmış lipid peroksidasyonunu göstermektedir. Çalışmamızda vaka grubu içerisinde sigara kullanan ve kullanmayan gruplar arasında; medyan plazma SOD, GPx, 8-OHdG, MDA, NO ve medyan doku MDA ve doku NO yönünden istatistiksel olarak anlamlı fark izlenmedi. Daha önce literatürde yapılan ve sigaranın artmış oksidatif stres üzerinden hastalığın başlangıcında etkili olduğunu belirten yayınların aksine; bizim çalışmamızda sigaranın ROT aracılı etkisi tespit edilmemiştir. Bu durum, sigaranın oksidatif stresten başka bir yolla hastalığın tetiklenmesinde etkili olabileceğini düşündürmektedir veya vaka sayısının azlığıyla da ilişkili olabilir. Tüm bu sonuçlar psoriazis etyopatogenezinde artışmış oksidatif stresi göstermekle birlikte; psoriazis etyopatogenezinde oksidatif stresin rolü ve sigaranın etkisini değerlendirmek amacı ile bu parametrelerin daha geniş serilerde yapılan çalışmalarla desteklenmesi gerekmektedir.