Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2020
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: SILA SOYLU KOÇOĞLU
Danışman: TARKAN KARAKAN
Özet:İBH, malnütrisyon ve nütrisyonla ilişkili bozuklukların sık görüldüğü bir hastalıktır. İBH’lı hastalarda bozulmuş nütrisyonel durumun etyolojisi multifaktöriyeldir. Enerji alımında azlık, malabsorpsiyon, barsaklardan besin kaybı olması, bazal enerji tüketimindeki artış ve ilaçlar temel sebeplerdir. İBH’lı hastalarda nütrisyonel durum remisyon döneminde bile risk altındadır ve malnütrisyonun varlığı kötü klinik sonuçlarla ilişkilidir. Bu yüzden tüm İBH’lı hastalar malnütrisyon açısından öncelikle risk tarama ölçekleri ile taranmalı, sonrasında da gerekli değerlendirme yöntemleri ile malnütrisyon açısından değerlendirilmelidir. Bu konuda yapılmış birçok çalışma vardır ama malnütrisyon tanımı bile net olmayan bir konu olduğundan daha çok çalışmaya ihtiyaç vardır. Çalışmamızda İBH tanısıyla takip edilen hastalarda malnütrisyonun sıklığının ve hastaların sosyodemografik özelliklerinin, hastalıkla ilgili özelliklerinin ve laboratuvar parametrelerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışma tek merkezli kesitsel bir çalışma olup 01.08.2019 – 31.10.2019 tarihleri arasında GÜTF gastroenteroloji polikliniğine başvuran ve aynı tarihlerde yataklı serviste takip edilen hastalarda yapılmış ve 101 İBH’lı hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Hastaların demografik özelliklerinin, hastalığa ait klinik özelliklerin, beslenme ile ilgili tutumlarının sorgulandığı sorular ve malnütrisyon risk taraması amacıyla kullanılan MUST tarama ölçeği, ÜK ve CH aktivite skorlama ölçekleri ile antropometrik ölçümler ve biyokimyasal parametrelerin yer aldığı anket formuyla 91 ve yüz yüze görüşme tekniği ile veriler toplanmıştır. Malnütrisyon tanısı için GLİM kriterleri kullanılmıştır. GLİM’e göre hastalar malnütre ya da malnütre değil olarak iki grupta incelenmiştir. ÜK’li hastaların %27,5’u, CH’lı olanların da %28’i malnütre saptandı. Hastalık aktif olanlar ve yatan hastalar daha malnütre saptandı. ÜK için son 1 yıl içinde steroid kullanmak, CH için ise son 5 yıl içinde hastaneye yatış öyküsünün olması malnütrisyon için risk artışıyla ilişkili bulundu. CH için erken yaşta tanı alanlar daha malnütre idi. Malnütre hastalarda, malnütre olmayan hastalarla karşılaştırıldığında birtakım laboratuvar anormallikleri gözlendi. Remisyondaki hastalarda dahi görülebilmesi, ve klinik sonuçları düşünüldüğünde malnütrisyon İBH’lı hastalar için oldukça önemlidir. Erken saptayıp gerekli müdahalelerin yapılması oldukça önemlidir.